Düşünce ve ifade özgürlüğü ülkemizde sıkıntılı bir süreci yaşamaktadır. Gazeteciler, yazarlar, çizerler hakkında Cumhurbaşkanı ve Başbakan ve Belediye Başkanlarının açtığı davaların sayısı git gide artarken bu davaların bundan sonra ki süreçte de devam edeceği basın özgürlüğünün ne kadar kısıtlandığını gözler önüne sermektedir.
Medya sektöründe ciddi eğitimsizlik, işsizlik ve çalışanlar için çok ciddi güvenlik sorunları sorunu yaratılarak Yerel ve Genel iktidarların çeşitli yollarla gazete ve Televizyonlara el koyma ve taraf yapma yönetimleriyle karşı karşıyayız. Hatta bu iktidarlar gazete ve süreli yayın yapan tüm özel kurumların yayın politikalarını değiştirebilmektedir. Gün geçtikçe ekonomik anlamda da hissedilen bu baskılar sansürün yanında daha tehlikeli olan oto sansürü gündeme bütün çıplaklılığıyla getirmektedir.
Özellikle mayası oturmayan yayın politikaları ile yerel ve ulusal medyada sadece belediye ve resmi kurumlardan ekonomik anlamda beslenen basın emekçileri, gün geçtikçe artan sansüre bu şekilde destek olmaktadırlar.
Gezen değil, Üretebilen Basın derneklerinin 3 maymunu oynama alışkanlığından vazgeçerek Basın kuruluşlarının çıkarlarını gözetecek eğitim, kültür, nitelikli oluşum ve basının ekonomik çıkarlarına destek olacak katkıyı sağlamak durumundadırlar. Yandaş olma ve yandaş yaratma ahlakından vazgeçmeyen basın ve basın dernekleri basında sansürün devam ettiği gerçeğini unutturmayacaktır.
Bu hususlar ile birlikte Tüm basın emekçilerinin Basında sansürün kaldırılışının 107. yıl dönümü ve Basın Bayramını kutlarım.!
Saygılarımızla..
GÜNDEM GAZETELERİ YAYIN GRUBU