İmam Gazali derki;

”Doğuda bir adam öldürülür de, batıda olan buna razı olursa, onu öldürme günahına ortak olur”

O yüzden birine iftira atılırken sessiz kalıp susmak bana çok doğru gelmiyor.

İzliyorsunuz yakından takip ediyorsunuz.

Kamuoyunda 2-3 tip var ki ahlaki değeri bilmeyen ,iki kelam edince kendini kahraman sanan bu tipler insanlara attıkları iftiralardan da kendilerini haklı görmek için nefes almaya devam ediyorlar.

Bakınız daha geçen hafta bir kalemşör çıkıp benim içinde olmadığım bir olay üzerinden bana sosyal medyadan saldırmış , ardına beni aradığı ve kendisininde bilgisinde ses kaydı aldığım tam 24 dakika yaptığımız telefon görüşmesinde defalarca benden özür dilemiş ( Canda Çınar şahididir) ardından bunları kendisi yapmamış gibi iftiralarına devam etmiştir.

Bu adama cevap vermemden dolayı bir çok dostumdan duygusal tepkiler aldım. Gereği olmayan adama gereğinden çok zaman ayırmamam söylendi. Haklı olduklarını düşünüyorum ama bizimde bir gururumuz olduğunu unutulmaması gerektiğini hep söyledim yine söylüyorum.

Bu sosyal medyada yayın yapan arkadaş daha 2 gün önce katıldığı bir siyasi parti toplantısında neden olduğunu bilmediğim bir konu yüzünden bir adayın etrafındakiler tarafından darp edilerek alandan uzaklaştırılmış.

Beni arayarak bu konudan haberdar eden gazeteci arkadaş ”Bu saldırının , Seninle alakası olmayışına sevindim”dedi.

Bu konuyu duyunca üzüldüm. Bana hakaret eden yalan yanlış iftiralara atan biri olmasına rağmen üzüldüm. Ben hiç bir insanın örselenmesine aşağılanıp dayak atılmasına gönlüm razı gelmez. Bu kadar gönlümüz zengin ve ulu. Biz şiddeti seven onunla yaşayanlardan değiliz.

”BİRİLERİ KASITLI SALDIRI YAPIYOR”

Umut Dikilitaş kardeşim ve benim  ne kadar bir birimize bağlı olduğumuzu bilenler bilir.
Bir ona bir bana, yada ikimize birden saldıranların amaçlarının 15 yıldır ne olduğunu görüyoruz.

Susuyor ve sadece izliyoruz..

Değerli dostlar;

Daha 3 gün önce bir kadın köşe yazarı yine ben ve Umut Dikilitaş’ı kasıt ederek ağır ithamlarda bulundu. Ağzımızı açmadık. Yine Erdal Çevikaslan abimizin geçen hafta Mersin’de çalışan birinin Umut kardeşim için yazdığı ağır yazıyı gazetesinde paylaşmasına bile ses çıkarıp 2 kelam etmedik. Gün geçmeden Mersin’de yine Umut’u hedef alan köşe yazarlarına çıkıp bir laf etmedik.

Etmedik diyorum et tırnaktan ayrılmaz diye parçama sahipleniyorum.

Onca hakareti yalan yanlış iftirayı size atsalar siz ne kadar sabır gösterirdiniz bilmiyoruz ama biz bu konularda sadece sessiz kalıp insanların gerçek yüzlerini görmeye devam ediyoruz.

Yine daha dün ; Burhan beyin tartaklandığı iddiası sonrası , kendisini tartaklayan kişilerin Umut Dikilitaş tarafından azmettirildiği komedisini okuduk durduk. Bir sürü telefon çaldı. Umut böyle bir şey yaptı mı aslı var mı diye..

Bin kere anlattım tekrar edeyim ”Umut birine laf söyleyecekse,birini dövecekse,birine bağıracaksa kimseye gerek duymaz kendi işini kendi görür. Taşeron tutmaz böyle işlere de tenezzül etmez”

Toplum görüyor ki meyve veren ağaç taşlanır. Zirveye çıkılan yolda bu denli saldırılar yalan yanlış beyanlar olur. Ama Umut Dikilitaş böyle ucuz işlere alet olmaz. Bunu dayak yediğini iddia eden Burhan beyde bilir. Yıllarca iş yerinde ağırlayıp sarıldığı adamdır Umut Dikilitaş.

Gönlü güzel,koruyucu,yardımsever,topluma yararlı biridir.

Yerel seçimler yaklaştıkça Ali Mahir Başarır ve Ali Boltaç’a zarar vereceğim diye etrafında ki isimlere saldıran adamlar var. Yazan çizen gerçeği saptırıp , kazanacak adamın etrafından adam eksiltmeye çalışan kişiler var.

İşte bu yüzden bunca iftira atılıyor.
İşte bu yüzden doğru olmayan şeyler çoğalıyor.

Tarihte biliyor ki; her defasında Sel gitti,kumu kaldı!

Burhan bey  dayak yemiştir birileri saldırmıştır bilemiyorum. Geçmiş olsun dileklerimizi sunuyorum.
Lütfen elinde kanıt varsa mahkemeye giderek gerekli suç duyurusunu yapmalıdır.
Eğer yoksa da çıkıp adam gibi Umut Dikilitaş’tan ”Özür dilerim günahını aldım diyerek helalleşmelidir.”

Bu olayın yakışanı da budur.