Türkiye 6 Şubat tarihinde hafızasından asla silinmeyecek bir sabah uyandı.

Kahramanmaraş’ta meydana gelen 3 büyük deprem bir ulusun gözünden yaşlar döktü.

Depremin üzerinden 50 gün kadar geçmiş olmasına rağmen enkazın altında hala insanlar olduğu söylenmesi son derece üzücü. Hatay’ın sesini duymakta fayda var.

Yaşanan yıkımlar ile birlikte uyuyan deprem bilimciler birden uyandılar. Her gün tv’lerde sayısız programlarda konuşmalar yapmaya halkı bilgilendirmeye çalıştılar. Halen bu çalışmalar devam ediyor. Bir bilim adamı diğerini iftira atıyor, diğeri bir diğerine iş bilmez diyor. Halkta bu koca bilim insanlarına bakarak acaba içimizi kim rahatlatacak diye bekleyip duruyor.

Bu süreci iyi okuyan Profesör ve Doçentler magazinsel kariyer dışında avaz avaz bağırsa da bu kadar kirliliğin arasında seslerini duyurmuyorlar. En doğru bilgi elbette bilimse yapılacak toplantılar ve Deprem çalıştayları ile halka anlatılabilirdi. CHP’li belediyeler tam da bu noktada makarayı doğru sarmaya gayret gösterdi. İstanbul ,İzmir,Adana,Mersin,Ankara ve Tarsus Belediyesi deprem bilimi üzerine toplantılar yaparak uzmanları halkla bir araya getirerek riskleri ele aldı.

Doğal olarak bizlerin kafası Mersin veya Adana’da yaşanacak depremde Tarsus’un yaşayacağı deprem ve yol açacağı yıkımdı. Çukurova Üniversitesi’nde Öğretim Üyesi olarak görev yapmakta olan Prof. Dr. Hasan Çetin, Prof. Dr. Abdulazim Yıldız ve Doç. Dr. Ahmet Demir’in katılımlarıyla 21 Mart’ta gerçekleşen toplantıda tam da bunlar konuşuldu. Çok fazla detayla ,çok doğru konular ele alınmış olduğunu izledik. Oluşturulan örnek tablolar ,bilimsel çözümlemeler  müthişti. Ama Tarsus noktasında Ortaya çıkan sonuç tam bir yıkım.

Özellikle Doç.Dr.Ahmet Demir’in söylediği teknik söylemler bu bölgede de işlerin doğru ele alınmadığını açık açık ifşa etti. Bu konuda sayın Ahmet Demir’e teşekkür etmek lazım. Doğrular ile korkularımızı çarpıştırdı,sağ olsun.

Bu bilimsel anlatımların hemen ardından belediyenin teknik ekipleri nasıl bir hassasiyet gösterip bundan sonrası için yolunu çizdi bu da ayrıca merak konusu.

Kaldıkları yerden devam edip saygı değer hocamızın anlattıkları ortaklaşmaları yapıyor işleri kağıt üzerinde organize ediyorlar ise geleceğimizin tehlike altında olduğunu unutmamak gerekir.

Belediye Başkanı da toplum sağlığı açısından oldukça samimi biri,bu konuda baskın kararlar alarak deprem yasası ve yönetmeliğine uygun hareket edilmesi talimatını verdiğini düşünüyorum. Yoksa böyle bir çalıştayı iş olsun diye yapmazdı. Tarsus’un ve insanlarının can güvenliği bu saatten sonra vicdanlara kalmıştır. Herkes iş yaparken,imza atarken vicdanıyla hareket etmesi gerekiyor.

Kimse bizi bilinçsiz bir kaderle baş başa bırakmasın. Adamlar tehlikeyi ve neler olacağını çatır çatır anlatıyor.

Bu çalıştay belediye çalışanları ve makamlarda oturan kişiler içinde ödev olsun.

En azından bizler halk olarak bu beklenti içindeyiz.

Belediye başkanı Haluk Bozdoğan’ın Doç.Dr.Ahmet Demir gibi bilim insanlarını yönetim kadrosuna katmak için adım atması gerektiği de ortada. İş bilmez ,kağıt üzerinde imzacı müdür veya başkan yardımcıları ile depremle mücadele edemeyiz. Böyle bilim adamları siyaset üstü bir görevle belediyede görev alabilir.

Sayın Demir kariyeri açısından belki böyle bir görev almayı kabul etmez ama , danışman olarak ta görev alması sağlanabilir.

Deprem Çalıştayını izlemeyen vatandaşlarımızın da aşağıda bıraktığım linke tıklayarak neler konuşulduğuna kulak kabartması önemli.

https://www.facebook.com/tarsus.bel.tr/videos/230856249469732