15 Temmuz sürecinden önce vatandaş nasıl borçlarımı öderim, nasıl düzlüğe çıkarım, nasıl ek iş yaparım da ekmeğimi aşımı kurtarırım diye düşünürken, Yine aynı Vatandaş ekonomide bir türlü kurulamayan dengeler yüzünden tükenme noktasına geldi.

15 Temmuz Darbe Girişimi sonrası vatandaşın anladığı tek şey;
Birileri : Sizin yerinize nasıl hayat yaşayacağınıza, nasıl kredi çekeceğinize, nasıl borçlarınızı ödeyeceğinize, hangi işi yapacağınıza, ne zaman tatile çıkacağınıza, Paranızı hangi bankaya yatırmanız gerektiğine karar verirken, istediğiniz kadar muhalif veya iktidarda olun bir hiçsiniz!

Öyle ki bu sözlerimi bugün yaptığı açıklamalarıyla AKP Genel Başkan yardımcısı vatandaşı resmen HİÇ’siniz diyerek ötekileştirdi.

AKP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Ataş, son zamanlarda gündeme gelen “AKP içindeki FETÖ’cülerin temizlenmesi” ile ilgili tartışmaları dillendirenlere yanıt vererek “Ak Parti’nin içinde FETÖ’cü varsa, Ak Parti kadroları kendisi temizler. O seni ilgilendirmez.” dedi.

Yani vatandaş ne derse Desin!

Vatandaş bu kadar karamsar bir tabloyla baş başayken, çıkarılan KHK’lar ile en azından devlete olan borcumu yapılandırayım, kredi kartlarım dan kurtulayım yüküm hafiflesin diye AKP’ye teşekkür ederken, Üst düzey siyaset yapanların bu denli elverişsiz sözleri vatandaşın gücünü kırmaktan başka şeye yaramıyor.

Özellikle bölgemizde Fetö-Pdy sonrası yatırımlar ne olacak korkusu var. Vatandaş korkunun ecele faydası olmaz diye beklerken ve bu bekleyişin içinde devleti yönetenlerin ağzının içinden çıkacak olumlu bir söz beklerken bu tür söylemler ne kadar doğru tartışılır.

Bölgemiz derken , neden AKP Genel Başkan yardımcısının sözlerini köşemde işledim ne alakası var diye soranlarınız olacaktır elbette.

Ama bu düşünceleri özellikle Tarsus AKP’de zikredenlerin sayısı oldukça fazla.

Üstelik bu sözleri zikredenler bir dönem Fetö’nün kaymağından ekmeği banıp yiyenler.

AKP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Ataş’ın dediğine yakın sözlerle bu kentte bir algı oluşturulmaya çalışılıyor. Ama devletimiz her şeyden haberdardır ve gerekeni elbet yapacaktır.

Burada ne olur dengeler nasıl kurulur bilmiyorum.

Üstelik bir çok Fetö’cünün verdiği ifadelerde aralarında son 5 aylık dönemdeki yönetim listesinde yer alan isimlerin yakınları direk geçiyor, mal varlıklarına el koyuluyor.

Hatta bu yakını Fetöcü olduğu ispatlanan kişilerden biri, vekilin aracılığı ile Ankara’da büyük bir holdinge işe giriyor.

Hatta buna benzer bir çok isminde adının Adliye koridorlarından dolaştığı da gelen duyumlar arasında.

Tabi AKP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Ataş’a göre bizim bu durumlara karışacak bir konumumuz yok, biz kimiz ki ?

Şimdi buradan soruyorum…

1- Ak Parti İlçe teşkilatında görev yapan bir yöneticinin yakınının gayrimenkulleri Fetö’ye devredilmiş ve ispatlıyken, neden bu yönetici Mersin milletvekili tarafından Ankara’da hükumete yakın bir Holdinge işe sokuldu ?

2- Başbakanımız Binali Yıldırım’ın imzasız ihbarlar açıklaması kafaları karıştırırken, Tarsuslu Vatandaş soruyor: Tarsus’ta Fetöcü diye kimlerin adları imzasız ihbarlar ile Akp İl başkanlığı ve Mersin Valiliğine gönderildi ? Bu iddialar doğru mu ?

3- Ak Parti Tarsus teşkilatı içinde kamufle olan Fetöcü iş adamları nasıl tespit edilecek ?

AKP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Ataş’ın sözlerine göre haddimiz değil ama sorulara yanıt bekliyoruz.

Bu arada Mersin Vali yardımcısı Tarsus Kaymakam Vekili Ayhan Bayhan’a Mersin Valisi Özdemir Çakacak’a ve 15 Temmuz sürecinde bölgenin kalkınması için aralıksız çalışan Bakan Lütfi Elvan’a teşekkür ediyor hassas dönemden geçerken atılımların devamını beklediğimizi belirtiyorum.