TARSUS’TA ELEKTRİK ALTYAPISI TARİHİNE BİR BAKIŞ

Araştırma- Yazar:OZAN ARSLAN (Tarih İncelemeleri Dergisi)

  1. yüzyılda Osmanlı Devleti’nde modernleşme girişimleri giderek artmaktaydı. Bu modernleşme faaliyetlerinden birisi de şehir sokaklarının geceleri aydınlatılmasıydı. Birçok şehirde, geceleri sokakların havagazı ve elektrikle aydınlatılması için girişimlere başlanmıştır. Bu kentlerin arasında Tarsus da vardı. Tarsus elektrik altyapısının tarihi üzerine birçok araştırma yapılmıştır. Bu araştırmaların hepsinde Tarsus Elektrik Santrali’nin 1902’de faaliyete geçtiği belirtilmiştir.

    Ancak şehrin elektrik altyapısının yapılması 1906’da düşünülmüştür. Kentteki aydınlatma ve içme suyu sıkıntısından dolayı bir hidroelektrik santrali yapılması planlanmıştır. Çalışmalar sonucunda kentin elektrik altyapısı 1910’da tamamlanmıştır. Kentin elektrik altyapısı, Tarsus Belediyesi tarafından yapılmıştır. Elektrik santrali, planlandığı gibi bir hidroelektrik santraliydi.

    Santral, kent merkezinin yaklaşık iki kilometre kuzeyinde Berdan nehrinin yanına inşa edilmiştir. 75 kilowatt elektrik üretebilmekteydi. Elektrik, santralden yüksek gerilimli olarak kent merkezine iletilmiştir. Burada alçak gerilime indirilerek elektrik abonelerine dağıtılmıştır. Elektrik altyapısı, önceleri Tarsus Belediyesi tarafından yönetilmiştir. Daha sonra bu işin belediyenin doğrudan idare edeceği bir iş olmadığı düşünülmüştür. Bu nedenle kentin elektrik altyapısı 1922/1923’te Tarsus Elektrik Komandit Şirketi’ne devredilmiştir. Ancak elektrik şirketinin önemli bir kısmı belediyeye aitti. Dolayısıyla kentin elektrik altyapısının yönetiminde belediyenin idaresi devam etmiştir. Elektrik ücretlerinde, abonelerin niteliğine göre farklı tarifeler uygulanmıştır. Postane, cami, okul, kışla gibi resmi kurumlara mevcut ücretin yarısı alınmıştır. Sanayi kuruluşlarına da indirimli tarife uygulanırdı. Tarsus elektrik santrali, Türkiye’nin teknoloji tarihi açısından önemlidir. Çünkü bu santral Türkiye’nin ilk elektrik santrallerinden birisidir.

I. Tarsus Elektrik Santralinin İnşası

Tarsus’ta elektrikli aydınlatma düşüncesi, 1906’da kasabadaki su ve aydınlatma sıkıntısı nedeniyle gündeme gelmiştir. Kasabanın mahalle ve çarşılarındaki çeşmelere su, Eskisaray ve hastane civarındaki dolaplı tulumbalardan sağlanmaktaydı. Fakat bu tulumbalar ara sıra bozulmasından dolayı hem yüksek miktarda tamirat masrafı çıkarmakta hem de şehir susuz kalmaktaydı. Şehrin diğer bir sıkıntısı ise aydınlatmaydı. Gazyağı fenerleriyle yapılan sokak aydınlatması için yıllık 15.500 kuruş harcanmasına rağmen aydınlatma yetersiz kalmaktaydı. Hem su sıkıntısını hem de aydınlatma sıkıntısını çözmek için hastane civarındaki tulumbanın tamamen kaldırılıp Eskisaray’daki tulumbanın yeniden düzenlenmesi düşünülmüştür.

Bu düzenleme ile gündüzleri kasabadaki çeşmelere su verilecek ve geceleri elektrik üretilerek kasabanın elektrikle aydınlatılması sağlanacaktı. Bunun için yurtdışından bir tane türbin, bir tane elektrik makinesi ve 400-500 adet fener alınması düşünülmüştür. Malzemelerin bedeli, Tarsus halkından toplanacak vergi ve belediye sandığından 130 bin kuruşla karşılanacaktı.28 Tarsus’un elektrik altyapı inşasına 1907’de başlanmıştır. Elektriktesisatının yapımı, şehri ziyarete gelenlerin dikkatini çekmiştir. Tanin gazetesi yazarı Ahmet Şerif, elektrik tesisatı inşasının bitimine yakın bir zamandaTarsus’u ziyaret etmiştir.

Şerif, Tarsus’la ilgili izlenimleri hakkında 23 Ocak 1910’da bir yazı yazmıştır. Bu yazı, Tanin gazetesinde 12 Şubat 1910’da yayımlanmıştır. Şerif, yazısında kentteki elektrikli aydınlatma faaliyetlerinden de bahsetmektedir. Elektrikli aydınlatmanın bayındırlık ve ilerleme eseri olduğunu belirtmesine karşın şehrin daha öncelikli ihtiyaçları olduğunu ifade ederek olumlu bakmamıştır. Tarsus Belediyesi’nin iki bin lira borçlanarak toplamda 5.500 lirayı elektrikli aydınlatmaya ayıracağına Tarsus’un hala çamurlu olan bazı sokaklarına ve şehrin imarına ayırmasının daha doğru olacağını belirtmiştir. Şerif, Tarsus’un elektrikli lambalarını kötü süslenen yaşlı bir kadına benzetmiştir: Doğrusunu söylemek lazım geliyorsa o karma karışık, nazarı kirleten manzar arasında elektrik fanusları süslenmesini de bilmeyen altmışlık bir koca karının yüzünü düzgünler, boyalarla telvin itmesine benziyor.
Şerif’in mektubundan yaklaşık 15 gün sonra Tarsus’un elektrik altyapısının inşaatı tamamlanmıştır. 9 Şubat 1910’da Dâhiliye Nezareti’ne çekilen bir telgrafta elektrikli aydınlatmanın dün gece denemesinin yapıldığı bildirilmiştir. Bu denemenin aynı zamanda elektrik tesisatının resmi açılışı sayılmıştır. Yani Tarsus, 8 Şubat 1910’da elektriğe kavuşmuştur. Tarsus’taki elektrikli aydınlatma yapılmaya başlanması dış basına da
yansımıştır. Amerika Birleşik Devletleri’nde The New York Times gazetesinin 10 Temmuz 1910 tarihli sayısında, Mersin Konsülü Edward I. Nathan’a dayanarak, Havari Paul’un doğum yeri Tarsus’ta elektrikli aydınlatma yapıldığı belirtilmektedir. Haberde Cydnus Nehrin’den sağlanan güçle kasabada 450 sokak lambası ve yaklaşık 600 evin elektrikle aydınlatıldığı ifade edilmiştir.

II. Tarsus Elektrik Santrali’nin Bugünkü Durumu

Tarsus elektrik santrali, eski merkezden yaklaşık 2 kilometre kuzeyde Berdan Çayı’nın bir dirseğinin yanına inşa edilmiştir . Santralin öne çıkan fiziksel yapıları bir su bendi, su bendi ile elektrik santrali arasındaki bir su kanalı, santral binası ve bir trafodur . Su, Berdan Çayı üzerindeki su bendiyle kontrollü bir şekilde su kanalına alınarak santral binasına iletilmiştir . Gelen su ile santral binasının altındaki bölümden türbinealınmış ve su türbini çalıştırılmıştır. Bu türbinden elde edilen güç ile üretilen elektrik, santral binasının yanındaki trafodan voltu yükseltilerek Tarsus’a iletilmiştir . Santral tesisi harabe halindedir.

III. Tarsus Elektrik Santrali’nin Faaliyeti
Tarsus Elektrik Santrali 1910’da hizmet vermeye başlamıştı. Santralde Sosieta İtala Sivizera Bolonya markalı bir adet su türbini vardı. Bu türbinden 120 beygir güç elde edilebilmekteydi. Türbinden sağlanan güç ile üç safhalı mütenavib 75 kW lık jeneratörden elektrik üretilmekteydi.
1922’de santralde elektrik, bir kaza sonucunda kesintiye uğramıştır. Bunun üzerine elektrik şirketi, elektrik tesisatını yenilemek istemiştir. 1923’te tesisatın en önemli yerlerinden en önemsiz yerlerine kadar en son sistemler getirilmiştir. 1923’te Tarsus’ta Bendbaşı’ndaki santralde üretilen elektrik, bir trafo aracılığıyla 6 bin volta yükseltilerek Tarsus’a iletilmiştir.
Tarsus’unmerkezindeki bir başka trafodan 110 volta düşürülmüştür. Buradan başlıca üç ana hattan, gerekli görülürse daha fazla ana hattan, kent içine dağıtımı yapılmıştır. Aboneler de bu hatlardan elektriği kendi konutlarına almıştır. Elektrik, abonelere gece ve gündüz devamlı verilmiştir. Gündüzleri elektrik, yarım beygirden 40-50 beygirlik makineleri çalıştırabilecek kadar sağlanabilmekteydi. Tesisatı yenileme çalışmaları 1924’te tamamlanmıştır. 10 Şubat 1924’te tesisatın provası yapılmış, öncelikle hükümet konağının önündeki bin mumluk bir lambaya elektrik verilmiştir. Evlere ve diğer yerlere elektrik ise bir iki güne kadar verilecekti.


1927’ye gelindiğinde elektrik, santraldeki trafodan artık 6 bin volta yükseltilerek değil 5 bin volta yükseltilerek Tarsus’a iletilmiştir. Tarsus’taki trafodan elektrik, 110/190 volta düşürülerek abonelere dağıtılmıştır. Elektrik santrali, 1928’de toplam 5528 kilowatt saat(kWh) elektrik üretmiştir. 1931’e kadar elektrik üretiminde bazı düşüş ve artışlar olmasına karşın elektrik santrali olağan bir şekilde çalışmıştır.
Elektrik santrali, zamanla yetersiz kalmaya başlamıştır. 1935’te Tarsus Belediye başkanı Muvaffak Uygur, elektrik santralinin yenilenmesi için girişimlerde bulunmuştur. Elektrik şirketinin sermayesinin önemli bir kısmı Tarsus Belediyesi’ne ait olduğu için Uygur’un girişimlerinde hukuki bir engel yoktu. Uygur, belediye bankaları toplantısı için Ankara’ya gittiğinde elektrik santralinin yenilenmesi için ilgili bakanlıklarla görüşmüştür. Ayrıca Ankara ve İstanbul’daki bazı şirketlerle de temas kurmuştur.44 Muvaffak Uygur’un bu girişimleri sonuçsuz kalmıştır. Nitekim 1937’de elektrik santrali, Tarsus’un elektrik ihtiyacını karşılayamaz hale gelmiştir. Şirket, sermaye yetersizliğinden dolayı elektrik santralini ıslah edememekteydi.

IV. Tarsus Elektrik İşletmesi

Tarsus elektrik santrali, 1910’da faaliyete geçtikten sonra Tarsus Belediyesi tarafından işletilmiştir. 1922/1923 senesinde komandit bir şirkete devredilmiştir. Tarsus’ta elektrik, 1922’de tesisatta gerçekleşen bir kazadan sonra kesintiye uğramıştır. Bu olay üzerine Tarsus Belediyesi, yarı sanayi yarı ticari bir iş olan elektrik işletmesini belediyenin doğrudan idare edeceği bir iş olmadığını düşünerek komandit bir şirkete devretmeyi istemiştir.Bunun için
27 Aralık 1922’de yirmi yıl imtiyazlı Tarsus Komandit Elektrik Türk Şirketi kurulmuştur. Şirketin sermayesi 20 bin Türk Lira(TL)’sıydı. Şirketin sermayesi 1926-1927’de 30 bin TL’ye kadar yükselmişti. 1927’de sermayesi 50 bin TL’ye çıkmıştır.1927’de şirket idaresinde yabancı yatırımcılar da vardı. Şirket yönetimde Belediye, Haft Şuber ve Mösyö Ribau bulunmaktaydı. Aza olarak Sadık Paşa, Şeyh Kamil ve Ali Emin Efendiler mevcuttu.
Şirketin ofisi, 1927’de Tarsus Belediyesi civarındaydı.
“Telgraf adresi: Tarsus Elektrik Şirketi, Posta Kutusu ‘8’ malzeme-i elektrikiyye-i mağazası ve merkezi belediye civarındadır.”
İlerleyen yıllarda elektrik şirketinin Tarsus Belediyesi tarafından alınması gündeme gelmiştir. Tarsus’ta elektrik ihtiyacı gittikçe artmaktaydı. Bu ihtiyacın karşılanması için elektrik tesisatının geliştirilmesi gerekliydi. Ancak elektrik şirketi, sermaye yetersizliğinden dolayı elektrik tesisatını geliştirememekteydi. Bunun üzerine Tarsus Belediyesi, 1935’te şehrin elektrik sorununu gidermek amacıyla elektrik şirketini satın almak istemiştir. Zaten şirket sermayesinin önemli bir kısmı belediyeye aitti. İki yıl süren müzakereler sonucunda belediye, 1 Nisan 1937’de elektrik şirketini devralmıştır. Ayrıca belediye, en kısa zamanda elektrik tesisatının iyileştirilmesi için girişimlere başlamayı planlamıştır.

''V. Elektrik Aboneliği''

Tarsus’ta sayaçlı ve sayaçsız olmak üzere iki çeşit abonelik türü vardı. 1923’te abonelik, kontrat yapılarak veya bir abone kartı alınarak yapılırdı. Aboneler, abonelik kurallarına uymak zorundaydılar. Abonelerin tesisatı, elektrik şirketi tarafından yapılmıştır. Başkası tarafında yapılan elektrik tesisatı kabul edilmemiştir. Ayrıca yapılan kontrat gereğince elektrik lambalarını sadece şirket satabilirdi. Lambalar için yapılan tesisat, müşterinin malı sayılmıştır. Bunlar lamba, tel ve teferruattan ibaretti. Yalnızca vida, şirketin malı kabul edilmiştir. Tesisatta evdeki bir lamba 650 kuruş, evdeki ikinci lamba 600 kuruş, evdeki üçten yukarı lamba 500 kuruştu. Yirmiden fazla lamba istenilirse fiyat, elektrik şirketinin müdürü ile kararlaştırılırdı. İki lamba alan evler, sayaç taktırmak zorundaydılar.

Şirket, sayaç için aboneden masraflar için iki lira ve ayda otuz kuruş alırdı. Abone, sayaçtan sorumluydu. Ayrıca sayacı sadece şirket memuru kontrol edebilirdi. Tarsus’ta 1928-1931 yılları arasında sayaçsız aboneliğe talep daha fazlaydı. 1928’de 450 sayaçsız ve 150 sayaçlı abone vardı. Bu durum ilerleyen yıllarda pek değişmemiştir. 1931’de yaklaşık 400 sayaçsız ve 200 sayaçlı abone bulunmaktaydı.
''VI. Elektrik Tarifeleri''
Tarsus’ta iki tür elektrik tarife türü vardı. Bunlar sayaçlı ve sayaçsız tarifeydi. Ayrıca cami, postane, jandarma dairesi, okul, kışla ve hastane gibi resmi kurumlardan mevcut tarifenin yarısı alınırdı. Sanayi tesislerine de indirimli tarife uygulanırdı. Sayaçlı elektrik tarifeleri, 1923’te evlerde kWh 15 kuruştu. Sanayi tesislerinde ise kWh 10 kuruştu. 1923’te sayaçsız tarifede bir evde sadece bir veya iki lamba bulunabilirdi. Evdeki 25 mumluk bir lamba için 75 kuruş, 50 mumluk bir lamba için 90 kuruş ve 100 mumluk bir lamba için 150 kuruş alınırdı.

Elektrik ücretleri, 1923’te aylık toplanmaktaydı. Şirket, elektrik ücreti vermeyen abonelerin elektriğini sekiz gün içinde kesebilme hakkına sahipti. Elektrik şirketi, bilgi ve belge eksikliği nedeniyle bilinmeyen bir tarihte elektrik tarifelerine zam yapmıştır. Bu zamlı tarifelerden sadece sayaçlı ev tarifesi bilinmektedir. Evlerde elektrik ücreti, 1 kWh 15 kuruştan 17.5 kuruşa yükseltilmiştir. 1932’de sayaçlı elektrik tarifelerinde indirim yapılmıştır. Evlerde kullanılan elektrik tarifesi, 1 kWh 17.5 kuruştan 14 kuruşa indirilmiştir. Diğer sayaçlı tarifeler hakkında Yeni Mersin gazetesinin 26 Şubat 1938 tarihli Tarsus belediyesi, Elektrik fiatlarında âzamî tenzilât yaptı başlıklı haberinden çıkarım yapılabilir. Bu haberde Tarsus’taki mevcut elektrik tariflerinde indirim yapıldığı belirtilmektedir. Haberde elektrik tarifelerinde indirim yapılmadan önceki tarifeler de yazılmıştır. Bu tarifelerde büyük sanayi kuruluşlarında 1 kWh 6 kuruş ve küçük sanayi kuruluşlarında 1 kWh 8 kuruştu. Elektrik şirketini devralan Tarsus Belediyesi, 1938’de elektrik tarifelerinde indirim yapmıştır. 25 Şubat 1938’de toplanan belediye meclisi, Atatürk’ün hayatı ucuzlatılması gerektiğine yönelik söylemlerinden ilham alarak elektrik ücretlerini düşürmüştür.
Ancak sadece sayaçlı elektrik tarifeleri indirilmiştir. Yeni elektrik tarifelerine göre 1 kWh 14 kuruştan 10 kuruşa, büyük sanayi kuruluşlarında 1 kWh 6 kuruştan 5 kuruşa ve küçük sanayi kuruluşlarında 1 kWh 8 kuruştan 5 kuruşa düşürülmüştür.

''Elektriğin Gündelik Hayatta Kullanımı''

Elektrik, 1923’te aydınlatmadan çeşitli küçük ev araçları ve imalathanelerdeki makinelere kadar çeşitli alanlarda kullanılabilmekteydi. Evlerde, aydınlatma, serinlemek için vantilatörde, su, süt, çay gibi sıvıları kaynatmakta ve yemek yapmakta yararlanılabilirdi. İmalat alanında pamuğu çekirdeğinden ayırmaya yarayan çırçır makinelerinde, iplik fabrikalarında, dikiş makinelerinde, matbaada ve su tulumbalarında kullanılıyordu. Çiftçiler, yağ, süt, kaymak makinelerinde ve pamuk çevirme makinelerinde faydalanabilirdi.

''Sonuç''

Tarsus’un elektrik altyapı tarihi üzerine yapılan araştırmalarda, kentte elektrikle aydınlatmanın ilk 1902’de başladığı iddia edilmiştir. Fakat arşiv belgelerine göre Tarsus’ta elektrikli aydınlatma 1910’da başlamıştır. Tarsus elektrik santrali, bir hidroelektrik santralidir. Santralden elektrik yüksek gerilimli olarak Tarsus’a iletilmiştir. Burada elektrik, voltu düşürülerek alçak gerilimli olarak abonelere dağıtılmıştır. Santral ve elektrik tesisatı, Tarsus Belediyesi tarafından yapılmıştır. Belediye, elektrik işletmesini 1922/1923’e kadar doğrudan kendisi işletmiştir.
Bu tarihten sonra Tarsus Komandit Elektrik Türk Şirketi’ne devretmiştir. 1937’de Tarsus Belediyesi, elektrik tesisatındaki yetersizlik üzerine elektrik işletmesini devralmıştır. Elektrik, Tarsus’a gece ve gündüz verilmiştir. Ayrıca sadece aydınlatmada değil aynı zamanda imalat ve gündelik yaşamda dakullanılmıştır.
Tarsus elektrik santrali, Türkiye’nin elektrik altyapı ve teknoloji tarihi açısından önemli bir yeri vardır. Bu santral, Türkiye’nin Osmanlı döneminde yapılmış ilk elektrik santrallerinden birisidir.

I. Tarsus Elektrik Santralinin İnşası
Tarsus’ta elektrikli aydınlatma düşüncesi, 1906’da kasabadaki su ve aydınlatma sıkıntısı nedeniyle gündeme gelmiştir. Kasabanın mahalle ve çarşılarındaki çeşmelere su, Eskisaray ve hastane civarındaki dolaplı tulumbalardan sağlanmaktaydı. Fakat bu tulumbalar ara sıra bozulmasından dolayı hem yüksek miktarda tamirat masrafı çıkarmakta hem de şehir susuz kalmaktaydı. Şehrin diğer bir sıkıntısı ise aydınlatmaydı. Gazyağı fenerleriyle yapılan sokak aydınlatması için yıllık 15.500 kuruş harcanmasına rağmen aydınlatma yetersiz kalmaktaydı. Hem su sıkıntısını hem de aydınlatma sıkıntısını çözmek için hastane civarındaki tulumbanın tamamen kaldırılıp Eskisaray’daki tulumbanın yeniden düzenlenmesi düşünülmüştür.
Bu düzenleme ile gündüzleri kasabadaki çeşmelere su verilecek ve geceleri elektrik üretilerek kasabanın elektrikle aydınlatılması sağlanacaktı. Bunun için yurtdışından bir tane türbin, bir tane elektrik makinesi ve 400-500 adet fener alınması düşünülmüştür. Malzemelerin bedeli, Tarsus halkından toplanacak vergi ve belediye sandığından 130 bin kuruşla karşılanacaktı.28 Tarsus’un elektrik altyapı inşasına 1907’de başlanmıştır. Elektriktesisatının yapımı, şehri ziyarete gelenlerin dikkatini çekmiştir. Tanin gazetesi yazarı Ahmet Şerif, elektrik tesisatı inşasının bitimine yakın bir zamandaTarsus’u ziyaret etmiştir.

Şerif, Tarsus’la ilgili izlenimleri hakkında 23 Ocak 1910’da bir yazı yazmıştır. Bu yazı, Tanin gazetesinde 12 Şubat 1910’da yayımlanmıştır. Şerif, yazısında kentteki elektrikli aydınlatma faaliyetlerinden de bahsetmektedir. Elektrikli aydınlatmanın bayındırlık ve ilerleme eseri olduğunu belirtmesine karşın şehrin daha öncelikli ihtiyaçları olduğunu ifade ederek olumlu bakmamıştır. Tarsus Belediyesi’nin iki bin lira borçlanarak toplamda 5.500 lirayı elektrikli aydınlatmaya ayıracağına Tarsus’un hala çamurlu olan bazı sokaklarına ve şehrin imarına ayırmasının daha doğru olacağını belirtmiştir. Şerif, Tarsus’un elektrikli lambalarını kötü süslenen yaşlı bir kadına benzetmiştir: Doğrusunu söylemek lazım geliyorsa o karma karışık, nazarı kirleten manzar arasında elektrik fanusları süslenmesini de bilmeyen altmışlık bir koca karının yüzünü düzgünler, boyalarla telvin itmesine benziyor.
Şerif’in mektubundan yaklaşık 15 gün sonra Tarsus’un elektrik altyapısının inşaatı tamamlanmıştır. 9 Şubat 1910’da Dâhiliye Nezareti’ne çekilen bir telgrafta elektrikli aydınlatmanın dün gece denemesinin yapıldığı bildirilmiştir. Bu denemenin aynı zamanda elektrik tesisatının resmi açılışı sayılmıştır. Yani Tarsus, 8 Şubat 1910’da elektriğe kavuşmuştur. Tarsus’taki elektrikli aydınlatma yapılmaya başlanması dış basına da
yansımıştır. Amerika Birleşik Devletleri’nde The New York Times gazetesinin 10 Temmuz 1910 tarihli sayısında, Mersin Konsülü Edward I. Nathan’a dayanarak, Havari Paul’un doğum yeri Tarsus’ta elektrikli aydınlatma yapıldığı belirtilmektedir. Haberde Cydnus Nehrin’den sağlanan güçle kasabada 450 sokak lambası ve yaklaşık 600 evin elektrikle aydınlatıldığı ifade edilmiştir.

II. Tarsus Elektrik Santrali’nin Bugünkü Durumu

Tarsus elektrik santrali, eski merkezden yaklaşık 2 kilometre kuzeyde Berdan Çayı’nın bir dirseğinin yanına inşa edilmiştir . Santralin öne çıkan fiziksel yapıları bir su bendi, su bendi ile elektrik santrali arasındaki bir su kanalı, santral binası ve bir trafodur . Su, Berdan Çayı üzerindeki su bendiyle kontrollü bir şekilde su kanalına alınarak santral binasına iletilmiştir . Gelen su ile santral binasının altındaki bölümden türbinealınmış ve su türbini çalıştırılmıştır. Bu türbinden elde edilen güç ile üretilen elektrik, santral binasının yanındaki trafodan voltu yükseltilerek Tarsus’a iletilmiştir . Santral tesisi harabe halindedir.

III. Tarsus Elektrik Santrali’nin Faaliyeti
Tarsus Elektrik Santrali 1910’da hizmet vermeye başlamıştı. Santralde Sosieta İtala Sivizera Bolonya markalı bir adet su türbini vardı. Bu türbinden 120 beygir güç elde edilebilmekteydi. Türbinden sağlanan güç ile üç safhalı mütenavib 75 kW lık jeneratörden elektrik üretilmekteydi.
1922’de santralde elektrik, bir kaza sonucunda kesintiye uğramıştır. Bunun üzerine elektrik şirketi, elektrik tesisatını yenilemek istemiştir. 1923’te tesisatın en önemli yerlerinden en önemsiz yerlerine kadar en son sistemler getirilmiştir. 1923’te Tarsus’ta Bendbaşı’ndaki santralde üretilen elektrik, bir trafo aracılığıyla 6 bin volta yükseltilerek Tarsus’a iletilmiştir.
Tarsus’unmerkezindeki bir başka trafodan 110 volta düşürülmüştür. Buradan başlıca üç ana hattan, gerekli görülürse daha fazla ana hattan, kent içine dağıtımı yapılmıştır. Aboneler de bu hatlardan elektriği kendi konutlarına almıştır. Elektrik, abonelere gece ve gündüz devamlı verilmiştir. Gündüzleri elektrik, yarım beygirden 40-50 beygirlik makineleri çalıştırabilecek kadar sağlanabilmekteydi. Tesisatı yenileme çalışmaları 1924’te tamamlanmıştır. 10 Şubat 1924’te tesisatın provası yapılmış, öncelikle hükümet konağının önündeki bin mumluk bir lambaya elektrik verilmiştir. Evlere ve diğer yerlere elektrik ise bir iki güne kadar verilecekti.
1927’ye gelindiğinde elektrik, santraldeki trafodan artık 6 bin volta yükseltilerek değil 5 bin volta yükseltilerek Tarsus’a iletilmiştir. Tarsus’taki trafodan elektrik, 110/190 volta düşürülerek abonelere dağıtılmıştır. Elektrik santrali, 1928’de toplam 5528 kilowatt saat(kWh) elektrik üretmiştir. 1931’e kadar elektrik üretiminde bazı düşüş ve artışlar olmasına karşın elektrik santrali olağan bir şekilde çalışmıştır.
Elektrik santrali, zamanla yetersiz kalmaya başlamıştır. 1935’te Tarsus Belediye başkanı Muvaffak Uygur, elektrik santralinin yenilenmesi için girişimlerde bulunmuştur. Elektrik şirketinin sermayesinin önemli bir kısmı Tarsus Belediyesi’ne ait olduğu için Uygur’un girişimlerinde hukuki bir engel yoktu. Uygur, belediye bankaları toplantısı için Ankara’ya gittiğinde elektrik santralinin yenilenmesi için ilgili bakanlıklarla görüşmüştür. Ayrıca Ankara ve İstanbul’daki bazı şirketlerle de temas kurmuştur.44 Muvaffak Uygur’un bu girişimleri sonuçsuz kalmıştır. Nitekim 1937’de elektrik santrali, Tarsus’un elektrik ihtiyacını karşılayamaz hale gelmiştir. Şirket, sermaye yetersizliğinden dolayı elektrik santralini ıslah edememekteydi.

IV. Tarsus Elektrik İşletmesi

Tarsus elektrik santrali, 1910’da faaliyete geçtikten sonra Tarsus Belediyesi tarafından işletilmiştir. 1922/1923 senesinde komandit bir şirkete devredilmiştir. Tarsus’ta elektrik, 1922’de tesisatta gerçekleşen bir kazadan sonra kesintiye uğramıştır. Bu olay üzerine Tarsus Belediyesi, yarı sanayi yarı ticari bir iş olan elektrik işletmesini belediyenin doğrudan idare edeceği bir iş olmadığını düşünerek komandit bir şirkete devretmeyi istemiştir.Bunun için
27 Aralık 1922’de yirmi yıl imtiyazlı Tarsus Komandit Elektrik Türk Şirketi kurulmuştur. Şirketin sermayesi 20 bin Türk Lira(TL)’sıydı. Şirketin sermayesi 1926-1927’de 30 bin TL’ye kadar yükselmişti. 1927’de sermayesi 50 bin TL’ye çıkmıştır.1927’de şirket idaresinde yabancı yatırımcılar da vardı. Şirket yönetimde Belediye, Haft Şuber ve Mösyö Ribau bulunmaktaydı. Aza olarak Sadık Paşa, Şeyh Kamil ve Ali Emin Efendiler mevcuttu.
Şirketin ofisi, 1927’de Tarsus Belediyesi civarındaydı.
“Telgraf adresi: Tarsus Elektrik Şirketi, Posta Kutusu ‘8’ malzeme-i elektrikiyye-i mağazası ve merkezi belediye civarındadır.”
İlerleyen yıllarda elektrik şirketinin Tarsus Belediyesi tarafından alınması gündeme gelmiştir. Tarsus’ta elektrik ihtiyacı gittikçe artmaktaydı. Bu ihtiyacın karşılanması için elektrik tesisatının geliştirilmesi gerekliydi. Ancak elektrik şirketi, sermaye yetersizliğinden dolayı elektrik tesisatını geliştirememekteydi. Bunun üzerine Tarsus Belediyesi, 1935’te şehrin elektrik sorununu gidermek amacıyla elektrik şirketini satın almak istemiştir. Zaten şirket sermayesinin önemli bir kısmı belediyeye aitti. İki yıl süren müzakereler sonucunda belediye, 1 Nisan 1937’de elektrik şirketini devralmıştır. Ayrıca belediye, en kısa zamanda elektrik tesisatının iyileştirilmesi için girişimlere başlamayı planlamıştır.

''V. Elektrik Aboneliği''

Tarsus’ta sayaçlı ve sayaçsız olmak üzere iki çeşit abonelik türü vardı. 1923’te abonelik, kontrat yapılarak veya bir abone kartı alınarak yapılırdı. Aboneler, abonelik kurallarına uymak zorundaydılar. Abonelerin tesisatı, elektrik şirketi tarafından yapılmıştır. Başkası tarafında yapılan elektrik tesisatı kabul edilmemiştir. Ayrıca yapılan kontrat gereğince elektrik lambalarını sadece şirket satabilirdi. Lambalar için yapılan tesisat, müşterinin malı sayılmıştır. Bunlar lamba, tel ve teferruattan ibaretti. Yalnızca vida, şirketin malı kabul edilmiştir. Tesisatta evdeki bir lamba 650 kuruş, evdeki ikinci lamba 600 kuruş, evdeki üçten yukarı lamba 500 kuruştu. Yirmiden fazla lamba istenilirse fiyat, elektrik şirketinin müdürü ile kararlaştırılırdı. İki lamba alan evler, sayaç taktırmak zorundaydılar.

Şirket, sayaç için aboneden masraflar için iki lira ve ayda otuz kuruş alırdı. Abone, sayaçtan sorumluydu. Ayrıca sayacı sadece şirket memuru kontrol edebilirdi. Tarsus’ta 1928-1931 yılları arasında sayaçsız aboneliğe talep daha fazlaydı. 1928’de 450 sayaçsız ve 150 sayaçlı abone vardı. Bu durum ilerleyen yıllarda pek değişmemiştir. 1931’de yaklaşık 400 sayaçsız ve 200 sayaçlı abone bulunmaktaydı.
''VI. Elektrik Tarifeleri''
Tarsus’ta iki tür elektrik tarife türü vardı. Bunlar sayaçlı ve sayaçsız tarifeydi. Ayrıca cami, postane, jandarma dairesi, okul, kışla ve hastane gibi resmi kurumlardan mevcut tarifenin yarısı alınırdı. Sanayi tesislerine de indirimli tarife uygulanırdı. Sayaçlı elektrik tarifeleri, 1923’te evlerde kWh 15 kuruştu. Sanayi tesislerinde ise kWh 10 kuruştu. 1923’te sayaçsız tarifede bir evde sadece bir veya iki lamba bulunabilirdi. Evdeki 25 mumluk bir lamba için 75 kuruş, 50 mumluk bir lamba için 90 kuruş ve 100 mumluk bir lamba için 150 kuruş alınırdı.

Elektrik ücretleri, 1923’te aylık toplanmaktaydı. Şirket, elektrik ücreti vermeyen abonelerin elektriğini sekiz gün içinde kesebilme hakkına sahipti. Elektrik şirketi, bilgi ve belge eksikliği nedeniyle bilinmeyen bir tarihte elektrik tarifelerine zam yapmıştır. Bu zamlı tarifelerden sadece sayaçlı ev tarifesi bilinmektedir. Evlerde elektrik ücreti, 1 kWh 15 kuruştan 17.5 kuruşa yükseltilmiştir. 1932’de sayaçlı elektrik tarifelerinde indirim yapılmıştır. Evlerde kullanılan elektrik tarifesi, 1 kWh 17.5 kuruştan 14 kuruşa indirilmiştir. Diğer sayaçlı tarifeler hakkında Yeni Mersin gazetesinin 26 Şubat 1938 tarihli Tarsus belediyesi, Elektrik fiatlarında âzamî tenzilât yaptı başlıklı haberinden çıkarım yapılabilir. Bu haberde Tarsus’taki mevcut elektrik tariflerinde indirim yapıldığı belirtilmektedir. Haberde elektrik tarifelerinde indirim yapılmadan önceki tarifeler de yazılmıştır. Bu tarifelerde büyük sanayi kuruluşlarında 1 kWh 6 kuruş ve küçük sanayi kuruluşlarında 1 kWh 8 kuruştu. Elektrik şirketini devralan Tarsus Belediyesi, 1938’de elektrik tarifelerinde indirim yapmıştır. 25 Şubat 1938’de toplanan belediye meclisi, Atatürk’ün hayatı ucuzlatılması gerektiğine yönelik söylemlerinden ilham alarak elektrik ücretlerini düşürmüştür.
Ancak sadece sayaçlı elektrik tarifeleri indirilmiştir. Yeni elektrik tarifelerine göre 1 kWh 14 kuruştan 10 kuruşa, büyük sanayi kuruluşlarında 1 kWh 6 kuruştan 5 kuruşa ve küçük sanayi kuruluşlarında 1 kWh 8 kuruştan 5 kuruşa düşürülmüştür.

''Elektriğin Gündelik Hayatta Kullanımı''

Elektrik, 1923’te aydınlatmadan çeşitli küçük ev araçları ve imalathanelerdeki makinelere kadar çeşitli alanlarda kullanılabilmekteydi. Evlerde, aydınlatma, serinlemek için vantilatörde, su, süt, çay gibi sıvıları kaynatmakta ve yemek yapmakta yararlanılabilirdi. İmalat alanında pamuğu çekirdeğinden ayırmaya yarayan çırçır makinelerinde, iplik fabrikalarında, dikiş makinelerinde, matbaada ve su tulumbalarında kullanılıyordu. Çiftçiler, yağ, süt, kaymak makinelerinde ve pamuk çevirme makinelerinde faydalanabilirdi.

''Sonuç''

Tarsus’un elektrik altyapı tarihi üzerine yapılan araştırmalarda, kentte elektrikle aydınlatmanın ilk 1902’de başladığı iddia edilmiştir. Fakat arşiv belgelerine göre Tarsus’ta elektrikli aydınlatma 1910’da başlamıştır. Tarsus elektrik santrali, bir hidroelektrik santralidir. Santralden elektrik yüksek gerilimli olarak Tarsus’a iletilmiştir. Burada elektrik, voltu düşürülerek alçak gerilimli olarak abonelere dağıtılmıştır. Santral ve elektrik tesisatı, Tarsus Belediyesi tarafından yapılmıştır. Belediye, elektrik işletmesini 1922/1923’e kadar doğrudan kendisi işletmiştir.
Bu tarihten sonra Tarsus Komandit Elektrik Türk Şirketi’ne devretmiştir. 1937’de Tarsus Belediyesi, elektrik tesisatındaki yetersizlik üzerine elektrik işletmesini devralmıştır. Elektrik, Tarsus’a gece ve gündüz verilmiştir. Ayrıca sadece aydınlatmada değil aynı zamanda imalat ve gündelik yaşamda dakullanılmıştır.
Tarsus elektrik santrali, Türkiye’nin elektrik altyapı ve teknoloji tarihi açısından önemli bir yeri vardır. Bu santral, Türkiye’nin Osmanlı döneminde yapılmış ilk elektrik santrallerinden birisidir.

KAYNAK:https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/323747