Seçimler bitti ama üzerinden sular akmaya devam ediyor. CHP’de de sular tersine akıyor ve gittikçe durulmuyor. İhanetçiler kulislerde il ve ilçe başkanlarını hedef alan sohbetleri tetikliyor. İl ve İlçe başkanları da bu doğrultuda disiplin kurallarını işleteceğini ifade ediyor. Mersin’de bunlar olurken, Yine CHP’ de Manisa’da çok özel bir kişisel eleştiri yaşandı ve demokrasilerde yüzleşme olarak tarihin onurlu sayfalarına geçti. Onurlu duruşun hikayesi şöyle ‘’30/03/2014 Pazar günü Manisa-Turgutlu’da yapılan belediye başkanlığı seçiminde CHP adayı Dr. Cengiz Ulman yüzde 9.5 oyla üçüncü oldu.Cengiz Ulman sonuçların belli olmasından sonra şu mesajı yayınladı: “…Seçimlerde başarılı olamamamın tek sorumlusu benim.Beni asıl üzen Turgutlu’da CHP’ye zarar verdim.Bu seçimde partimin oylarını düşürdüm,sizlerden özür diliyorum.Hiç şahsi oyum olmadığı gibi partimin mevcut oylarını da azalttım.Seçimde 7 bin oy alan (resmi sonuçlara göre 8 bin 971) bir kişi olarak Turgutlu ‘da başım dik yürüyemem.Hastaneye,görevime döneceğim ve en kısa sürede tayinimi isteyerek Turgutlu’dan ayrılacağım.”
Şimdi bu doktor onurlu duruşu sergilemişken MERSİN’de buna benzer durumları yaratanlara işaret olmalıdır.! En azından Hipokrat yeminleriniz aynı.!
***
‘’Sadece birinin vazgeçmesi ile , Tek taraflı barış olmaz’’ diye ifade eder büyük Kızıl dereli alimleri. Ne güzel bir söz anlayan için.! Her şeyde tek taraflı sonuç elle tutulur bir nitelik taşımaz. Biz yazdıklarımızdan ve bu yazılanların halk için ifade ettiği değerlerden sorumluyuz.
Geçen hafta yazdıklarımız bazı kişileri ve kurumları baya yıprattı. Geldiler kapımızda beklediler ve konunun hassasiyeti için sözler sarf ettiler, hatalılar bu siyaset arenasından zaten el ayak çektirildiler diye imalarda bulundular. Kısaca araya giren hatırı sayılır siyasetçiler tarafından konu yumuşatılmaya çalışıldı. Peki bu yumuşatma çabaları bizim içimizde yaşadığımız infiale çare oldu mu ? İçimizde haksızlığa uğramış yara almış duygularımızı sardı mı ? Asla sarmadı saramazda.!
İlçe başkanı geçen hafta Ankara’da genel merkez görüşmesindeydi, konuyu kendisi ile görüşemedik ve detaylandıramadık.! Bu hafta burada verdiğimiz 7 gün süreyi hatırı sayılır kişilerin araya girmesi dolayısı ile bir 7 gün daha erteliyorum.! Biz hatırı sayılır kişilerin hatırını kırmayız.! Nasıl olsa onlara göre racon ağzı bu şekilde anlam ifade ediyor.! Ama biz kimseden korkmuyoruz.! Korkmadığımızı da hatırı sayılır 7 gün sonra hak yerini bulmazsa, açıkça göğsümüzü gere gere göstereceğiz.!
Keşke ; CHP yönetiminde yer alan bazı çürük elmalar, siyasete yeni giren Ahmet Gürsoy gibi Mert ve kalender olsalardı. Adam tavuk çiftliği sahibi ama, hukuğun içinde temsil hakkı olan vatandaşı bazen koyun gibi gören kör zihniyetle avukatlardan daha yapıcı ve insan. Emir alıp kuyruk kuyruk dolaşanlardan daha namuslu.!
***
Vahap Seçer’e yazdık çizdik fakat sayın Seçer, cesaret edip bize dönmedi. Ama genel merkezden bir başkan yardımcısı döndü ve bu konu hakkında ‘’eğer doğruluk payı varsa üzüntü duyacaklarını’’ ifade etti. Chp Mersin’de genel seçimlere ya birlik içinde girecek; yada kavga ile 3. Veya 4.parti olma sonucuyla seçimleri bitirecek.! Bu sözler açıkça kulislerde dolanan halkın gündeminden kesitler. CHP ‘de parti için koltuk kavgasının vekillik sıralamasında da hortlayacağı aşikar.!
***
Biz gazetecilik mesleğine başlarken çok ciddiye alınmıyorduk, yapamazlar bırakırlar diyorlardı. Ama şimdi herkes aman açık vermeyin dost edinin der olmuşlar. Doğruluğunuzda ki eyyamcılıkta , korkularınızda bizim için bir mutluluk sebebi olmaz, sadece Tarsus’ta sizler ile aynı nefesi aldığımız için utancımız olur.! Biz bu mesleğe adım attığımız andan itibaren baktık ki; gazetecilik şehirde ayakçılık ve yalakalık senteziyle kendisini harmanlıyor.! Defalarca uyardık Tarsus’ta iki cemiyet var görev alın, temizlik yapın dedik.! Ama Yapmazlar abi.. yapamazlar.!
Basın İlam kurumu gerçekten ağırlığı olan bir kurummuş, özel yetkiler ile gerçekten halkın aydınlık yüzü diye belirtilen basına diş söktürdü. Yüzde18 üzerine devletin ‘’özel ‘’ kasasına yüzde15 daha katkı koydu, yada bu kurumun başındakiler ceplerine koydu! Öyle yada böyle Tüm gazeteler gitti kayıt oldu.! Kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez sözü ağır bastı. Ama buradaki ilişkilerde yakında lakayıt olur gibime geliyor.!
Bunlar bir yana anlamadığım bir şey var, ve ben bunu açıkça MEDYAD ve TARSUS GAZETECİLER CEMİYETİ başkanlarına soruyorum.!
1- Basın ilam kurumu Teşkilat yapısında Mali Yönetim ve Hükümler kısmında Kurum Gelirleri 17.maddesinde 2.paragrafında ‘’ İlan ve reklamlardan alınacak komisyonlar müdürlüğe gelir sağlayıcı olur’’ diyor. Ve kanun maddesinde yer almıyor, özel ve dayatma ile yapılan kurumlar arası sözleşme özelliği taşıyor. Peki şimdi bu zorluk hangi hükümler ve yetkiler ile gazetecilere uygulandı? Bu işin içinde bir iş var diye düşünelim mi ? Yada kurum amirleri bizlere anlatıcı bir laf edecek mi ?
2- Komisyon ücreti, basın ilam kurumunca özel bir çalışma olarak yönetmelikte yer alırken . Sair ortaklık hakkı için her hangi bir çalışma yapıldı mı?
Sizlerden ricamız bunları bir açıklayın bizde konular hakkında fikir irfan sahibi olalım.!
***
2014 yerel seçimlerin ardından hala ağzından yüzde 45 taşan ve her gittiği yerden ağzının içinden bu sözde başarıyı nutuk eden Başbakan Erdoğan:
“Beldelerin yüzde 54’ünü, ilçelerin yüzde 61’ini, illerin yüzde 63’ünü, büyükşehirlerin yüzde 60’ını aldık” diyor. Demek ki ; Bölgeler öyle ayarlanmış ki… Tüm bunlar “yüzde 45 oyla” alınıyor! Ayrıca Son balkon konuşmasıyla Erdoğan yalnızca “Ortadoğu ve Balkanların” değil, “balkonların” da en büyük lideri olduğunu gösterdi tüm dünyaya..
BÖLGESEL
1 gün önceBÖLGESEL
5 gün önceBÖLGESEL
9 gün önceBÖLGESEL
11 gün önceBÖLGESEL
12 gün önceBÖLGESEL
12 gün önceBÖLGESEL
15 gün önce