Mersin 9. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede ilginç değerlendirmelere yer verildi.

Hakaret içerikli slogan
İddianamede, göstericilerin yolu kapattıkları, yapılan uyarılara rağmen dağılmamakta ısrar ettikleri belirtilerek şöyle denildi: “Göstericilerin kurulan polis barikatına taş ve bira şişeleri attıkları, polislerin zor kullanmalarının ardından göstericilerin çöp kutularını kırdıkları anlaşılmıştır. Uyarılara rağmen göstericilerin dağılmayarak kamu görevlilerine hitaben hakaret içerikli slogan attıkları belirlenmiştir. Polisin yasal uyarıları yapmaya devam etmesine rağmen yasadışı slogan atan göstericiler, polise taş, şişe ve havai fişek atmaya devam etmişlerdir.”

İddianamede olaylar sırasında göstericiler tarafından atılan taş ve şişeler nedeniyle bazı polislerin hafif şekilde yaralandıkları, bazı polis araçlarının zarar gördüğü de anlatıldı. İddianamede Mersin İl Emniyet Müdürlüğü ile CHP’li Mersin Yenişehir Belediyesi de müşteki olarak yer aldı. Ancak CHP’li Belediye Başkanlığı’na, eylemcilere yönelik herhangi bir şikâyetinin bulunmamasına rağmen, müşteki olarak iddianamede yer verildi.

‘Bu bir komplo’
CHP’li Belediye Başkanı İbrahim Genç, herhangi bir şikâyette bulunmamalarına rağmen iddianamede müşteki olmalarına tepki göstererek, “Bu bir komplodur. Bizim herhangi bir şikâyetimiz yoktur. Ama buna rağmen müşteki yapılmışız. Bayram sonrasında savcı hakkında suç duyurusunda bulunacağız” dedi.

Davul çalarak motive ettiler
İddianamede şüphelilerin isimleri tek tek yazılarak, haklarındaki suçlamalar anlatıldı. Soner Küçükgüler isimli şüphelinin ‘gösteri ve yürüyüş sırasında zaman zaman gitar çalarak grubu dinamik tutmaya çalıştığı’ belirtildi. Aynı şekilde grubun önünde yer alan dört şüphelinin de ‘yasadışı gösteri yapan grubun önünde davul çalarak grubu motive ettiği’ anlatıldı. Suçlamaya dayanak olarak bazı şüphelilerin attıkları, “Her yer Taksim her yer direniş” sloganı da delil gösterildi. İddianamede bir şüpheli gösteri boyunca ‘el ve kol hareketleri’yle grubu yönlendirmekle suçlandı.

‘Başka fotoğraflar gösterildi’
Şüpheliler arasında yer alan Avukat Onur Kale de “İddianamede suç tarihi olarak gösterilen 1 Haziran günü çıkan olaylara ilişkin savcılık sorgusunda bana hiçbir soru yöneltilmedi ve 1 Haziran günü çıkan olaylara ilişkin bana tek fotoğraf dahi gösterilmedi. Sorguda bana yöneltilen sorular ve bana gösterilen fotoğrafların tamamı 30 Haziran gününe ilişkindi. Bu tam anlamıyla bir hukuk garabetidir” iddiasını dile getirdi.