Bu seçimlerin her parti için zor geçeceği artık gün yüzü gibi ortada.
Genel iktidarız, yerel iktidarız havası sökmeyecek bu sefer sandıkta.
Ondandır ki; Alkol ve eğlence yerlerine burnunun ucuyla bakan partiler ve zihniyetler , bu hafta başında adaylarının yanına üyelerini de alarak Eğlence Sektörünün Derneğini ziyaret edip destek istediler. Ama; ne ziyareti yapan adaylar nede dernek yöneticileri , bu sektörün sorunlarını ve sıkıntılarını çözmek için bir anlayış göstermiyor. Barlar sokağı diye bilinen tarihi evler sokağı karanlığa mahkum edilerek resmen iş yerlerine kendi başınızın çaresine kendiniz bakın düşüncesiyle zulüm etmektedir. Oysa aynı sokağın başında bulunan eski bir meclis üyesinin butik otelinin önü gün ışığından nasibini alırmışçasına aydınlık bir görünüme sahip. A-B-C… gibi Partili adayların Eğlence Sektörünün mecburi üye olmaya zorlanılan derneklere değil, bu sıkıntıların içinde evine ekmek parası götürme derdinde olan esnafı ziyaret etmesi gerekmez midir ? Üstelik siyaseten değil, çözüm üretmek için.! Bir gidin oturun ve dertlerini dinleyin , hayatın zorluğuna zoraki gülümseyen esnafın dilinin altından ne çıkacak görün.! Sonra bizim parti şunu yaptı bunu yapacak diye oy isteyin.!
Tarsus’ta özel bir radyoya konuk olan Ak partili adaya sormak istediğimiz soruları mikrofonlarından açıkça soramayan ve halkın hür iradesine bloke koyan sansürleyen gazeteci Ufuk Cavlı abimizi kınıyorum.! Yaptığınız programın etik ve ahlaki duruşu açısında taraflı aldığınız sorular dışında yandaş medya tavrı sergilemeniz hem varlığınıza hem kişisel duruşunuza gölge düşürmüştür.!
Buradan bir çağrı da bazı gazetecilere gelsin… Yahu ne biçim adamlarsınız siz ? Hangi siyasi partinin kahvaltılı basın toplantısı varsa orada hazırsınız ve ne hikmetse ‘’Ben bilmem eşim bilir’’ kıvraklığında o partinin sempatizanı oluveriyorsunuz… Birde dışarıdan bir bakın bakalım neye benziyorsunuz… Bu işi ahlaki boyutta yürütenlere ayıp ediyorsunuz farkına varır sanız mesleki açıdan iyi olacak diye düşünüyorum.! Gerçi herkes çürük elmaların sandığını karıştırmıyor ama, yine de dikkatli olmakta fayda var.!
Kendinize biraz olsun saygıda bulunun, aldığınız aboneliklerin karşılığında susma hakkınızı kullanmayın.. 150-200 lira sizi yalanların karşısında sessiz ve çaresiz bırakmasın. Gerekirse o parayı almayın ama yanlışın altında da onurunuzu zedelemeyin. Gazeteciliği tüccar mantığından arındırmakta fayda var, gelin hep birlikte bu işin temelinde yatan sorunları görüşüp çözüm üretelim. Hiçbir siyasi hiçbir esnaf sizlere bizlere zorla para vermek abone olmak durumunda değil, baskıyla değil ahlaklı ve seviyeli şekilde ekonomik kazanım sağlamak hepimizin kendi elinde. Gazeteciler siyasetçilerin tekelinde ki kullanım araçları olmaktan kendilerini çıkarmalı ve yarınlarda söz sahibi olacak kuşakları özgürce haykırmalıdır.
News
