Tarsus Ticaret Borsası ve Tarsus TSO işbirliğinde gerçekleşen buluşmada konuşan Ticaret Borsası Başkanı Murat Kaya söylediği sözlerle çok konuşulacak.
Ülkenin 2015 yılında 2 seçim dönemini yaşadığını anlatarak konuşmasına başlayan Kaya ” 2016 yılında tarihinin en büyük siyasi, ekonomik ve finansal saldırılarına maruz kalındığını belirtti.
Murat Kaya konuşmasında şu ifadeleri kullandı;
İş alemi olarak bizler, bu süreci değerlendirmekte ve genel anlamda çıkacak sonuçları görmek için beklemedeyiz. Ne yazık ki, beklenilen bu süreç içinde toplumumuz geriliyor. Bunun yanında bölgede yaşanan sıcak savaş ortamlarının sürmesi de bölgemizde yaşanan olumsuzluklara artı tesir ediyor.Toplumda kutuplaşmalar gerçekleşiyor ve toplumda gerilim ortaya çıkıyor.
Bizlerin iş alemi olarak temenni ettiğimiz, beklentimiz ise herkesin, herkesimin görüşüne saygı duyan kutuplaşmadan uzak sevgi ve saygının oluştuğu siyasal bir ortamın yaratılmasıdır.
Türkiye’nin bulunduğumuz bu belirsizlik ortamından bir an önce kurtulması lazım. İş aleminin neferleri olan bizler bir an önce ülkemizin belirsizlikten kurtulmasını ve Türkiye’nin ana gündem olarak ekonomiye dönmesini istiyoruz. Ülkemiz bir ateş çemberi içerisinde. Etrafımızdaki ülkeler de sıkıntılı.
Tarsus’ta ticaret, tarım ve tarıma dayalı ticaret etkin şekilde gerçekleşmektedir.Uçak krizinden sonra bölgede yaşanan ticaret anlamında olumsuz etkilenmiştik. Turizm gelirimiz yaklaşık 26 milyar geriledi. 2015 yılında Rusyaya 9,75 milyar olan ihracatımız, 2016 yılında 5,3 milyar TL’ye düştü.
Bizler ekonomi uzmanı değiliz ama nabzını tutan ve ekonomiyi gerçek anlamda yaşayanlarız. Ülkede ekonomik gelişmeye geçileceği zaman inşaat ve gayrimenkul alanlarında gaza basılıyor.Üretim ve sanayi alanlarında ise yetersiz kalıyoruz.
Son dönemde inşaat sektörünün ve gayrimenkul sektörünün yatırım payı milli gelirin yüzde 15 oranında gerçekleşti. Buna karşı makine ve teçhizatta bu pay % 10 oranında oldu.
Bu, düşünülmesi gereken bir durumdur. Dolayısıyla, ekonomik sistemimiz sanayi ülkesi olmamıza izin vermiyor.
Ülkemizdeki ilk 10 sıradaki büyük şirketler pek değişmiyor. Dünyada ise büyük değişim yaşanıyor.
10 yıl öncesinde bankalar, holdingler, petrol şirketleri varken dünyada bunların yerini teknoloji şirketleri yerini aldı ve biz buna ayak uyduramıyoruz.Bakın İSO 500 de 1967’de açıklanan 100 şirketin listesinden bugün geriye sadece 17 şirket ayakta kalabildi.
15 Temmuz darbe girişimi sonrası bulunduğumuz durumdan ortaya çıkan sonuç, özellikle eğitim, yargı ve kamu idarelerinde yeniden yapılanma ve reform gerekliliğidir.
Sonuç olarak Türkiye, her an her şeyin olabileceği ülke olmaktan çıkıp, öngörülebilir , ekonomik cazibesi yüksek bir ülke haline dönüşmelidir.
Zaman Türkiye’nin belirsizliklerden kurtulma ve öngörülürlüğünün arttırılma zamanıdır.
Gün farklı görüşlere saygı duyma , birlik, beraberlik ve dayanışma günüdür.
BÖLGESEL
1 gün önceBÖLGESEL
1 gün önceBÖLGESEL
1 gün önceGENEL
3 gün önceBÖLGESEL
7 gün önceBÖLGESEL
7 gün önceBÖLGESEL
7 gün önce