MERSİN BAROSUNDAN SERT TEPKİ.!
“ADALETE OLAN GÜVEN; SARSILIYOR.!”
Gezi Parkı eylemlerinde öldürülen Abdullah Cömert davasında, aile 1200 km uzaktaki Balıkesir’de hazır bulunurken sanık polisin ifadesinin SEGBİS sistemi ile Mersin’den alınmasına Mersin Barosu’ndan, “Adalete güven sarsılıyor” tepkisi geldi.
Hatay’da, Gezi Parkı eylemlerine destek için düzenlenen gösterilerde başına biber gazı kapsülünün isabet etmesiyle hayatını kaybeden Abdullah Cömert ile ilgili dava sanık polis Ahmet Kuş’un ‘güvenlik gerekçesiyle’ yaptığı talep üzerine Balıkesir 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ne taşınmıştı. Mahkeme duruşmaya çağırmadığı sanık polisi, Mersin’den ses ve görüntü bilişim sistemi (SEGBİS) ile sorgulama kararı aldı. Karar Mersin Barosu Başkanlığınca yapılan basın açıklaması ile eleştirildi.
Mersin Barosu Başkanı Alpay Antmen ve Genel Sekreter Kamil Veli Ak, duruşmayı Balıkesir’de takip ederken, Mersin Adalet Sarayı önünde bir araya gelen avukatlar adına basın açıklamasını Mersin Barosu Başkan Yardımcısı Sami Dündar yaptı.
“ADALET ARAYIŞINDAYIZ”
Gezi Parkı protestolarının bir parçası olarak Antakya‘da Uğur Mumcu Alanı’nda barışçı başlayan demokratik gösterilerde polisin kullandığı Akrep’ten atılan gaz kapsülünün başına isabet etmesi ile ağır yaralanan Abdullah Cömert’in kaldırıldığı Antakya Devlet Hastanesinde yaşamını yitirdiğini anımsatan Dündar, sanık polis memuru hakkında Hatay 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın güvenlik riski gerekçesi ile Balıkesir Ağır Ceza Mahkemesi’ne alındığını anımsattı.
“Bugün Balıkesir Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada sanık polisin ifadesinin SEGBİS sistemi üzerinden Mersin’de alınacak olmasını hukuken kabul etmek mümkün değildir” diyen Sami Dündar, “Abdullah Cömert’in ailesi, avukatları ve insan hakları savunucuları adalet arayışı için 1200 kilometre uzakta mahkemede hazır bulunurken, cinayet sanığı polis memurunun tutuklanmadığı gibi, duruşmada hazır edilmiyor olması adalete olan güveni sarsmaktadır.
“KEYFİ BİR KARAR”
Ceza davalarında genel yetki kuralı ve ilkesi, suçun işlendiği yer mahkemesinin yetkili olmasıdır. Adil yargılama hakkı ve ilkesinin ön koşulu da yargılamanın suçun işlendiği yerde yapılmasını gerektirir. Abdullah Cömert davasının Balıkesir’e nakli ve sanık polis memurunun duruşmada hazır edilmemesi ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesiyle korunan adil yargılama hakkını ve 13. maddesi ile korunan etkili başvuru hakkını ihlal etmektedir.
Nakil kararına dayanak yapılan kamu güvenliği kavramını bu olay yönünden tamamıyla subjektif ve keyfi bir nitelik taşımaktadır.
Abdullah Cömert davasında dinlenilecek taraflar ve 27 tanık Antakya’da bulunmaktadırlar ve olayın meydana geldiği yerde keşif yapılması gerektiğinde bu işlemler ile ilgili olarak Antakya Mahkemelerden istinabe talep edilecektir. Bu durumun kendisi de nakil kararına gerekçe gösterilen kamu güvenliği gibi sorunun gerçekte yaşanmadığını göstermektedir.
Maddi gerçeklerin ortaya çıkartılması, sorumluların tespiti ve cezalandırılmasında yargılamanın suçun gerçekleştiği yer mahkemesinde yapılması etkili olacaktır. Ceza yargılamasının temel ilkeleri de bunu gerektirmektedir.
“DAVA SUÇUN İŞLENDİĞİ YER MAHKEMESİNDE GÖRÜLMELİ”
Diğer taraftan delillerin toplanması tartışılması değerlendirilmesi bağlamında mahkemenin kanaatini dayandıracağı olgularla doğrudan temasa geçmesi gereğini vurgulayan doğrudan doğruyalık ilkesi gereği dava suçun işlendiği yer mahkemesinde görülmelidir.
Yurttaşlara karşı orantısız bir şekilde güç uygulayan, adam öldürmek de dahil pek çok suç işleyen güvenlik güçleri iktidar tarafından en üst düzeyde korunmaktadır. Bağımsız bir duruş sergilenmesi gereken yargı karşısında da sanık güvenlik güçleri ayrıcalıklı bir muamele görmektedir. Toplumsal olaylarda polislerin yaşam hakkına yönelik ağır ihlalinin önüne geçebilmek için cezasızlık pratiğini son bulması gerekir.
“KAMUOYUNUN TAKİBİ ÖNLENİYOR”
Polislerin, askerlerin ve kamu görevlilerinin ve özünde devletin, vatandaşlara yönelik hak ihlallerinin yargılandığı bu türden dosyaların güvenlik nedeni ile başka bir kente nakli nerede ise standart bir uygulama haline gelmiştir. Burada başlıca amaç, insan hakları savunucularının demokrasi mücadelesi veren kesimlerin müdahil avukatların davaları takibine engel çıkarmak, bir şekilde yargılamayı kamuoyundan kaçırmaktır.
Abdullah Cömert davasını gözlerden kaçırmak için, Balıkesir’e nakledilmesi ve sanık polis memurunu duruşmada hazır edilmemesi karşısında biz hukukçular ve insan hakları savunucuları, bu davayı sonuna kadar takip edip sanıkların ceza alması için mücadele edeceğiz” diye konuştu.
BÖLGESEL
39 dakika önceBÖLGESEL
4 gün önceBÖLGESEL
8 gün önceBÖLGESEL
10 gün önceBÖLGESEL
11 gün önceBÖLGESEL
11 gün önceBÖLGESEL
14 gün önce