Geçen hafta kaleme aldığımız köşe yazısında Tarsus Barajının kanayan yarası haline gelen köprünün inşaatına başlanacak olduğunu ifade etmiştim.
Mersin Büyükşehir Belediyesi gelen talepleri değerlendirerek , bölgede sorumluluk DSİ’ye ait olmasına rağmen bu konuyu çözecek olması önemli bir hamle. Tek şeritli yolun 2 şeritli geniş hale gelmesi bölge halkı kadar, gezme amacıyla bölgeye giden yurttaşlarımız içinde önemli.
Ben bu yazımın hem Cumhur ittifakı, hem de Millet ittifakı olarak ayrılan vatandaşlarımız tarafından beğenilmesini ilgi görmesine sevindim. Konu ve sorun ortak olunca, vatandaşlarda siyaseti bir yana bırakıyor.
Gelelim başlıkta ki ”Konuyu bilmeden kahraman olmak isteyen cahillere”
Evet bu başlığı ; gelen bazı mesajlara saatlerce cevap verip, konuyu ve DSİ ile Büyükşehir arasında ki görev sorumluluğunu anlatmaya çalıştığım bazı Cumhur ittifakı fanatiklerine istinaden attım.
Biliyorsunuz Baraj bölgesinde ciddi bir ışık, güvenlik, wc, bakım ve köprü sorunu var.
Bu sorun çoğumuzu üzüyor. Piknik için bölgeye giden vatandaşlar aylardan beri bu konudan zaten mustarip. Ancak sorumluluk Mersin Büyükşehir Belediyesi’nde olmayınca iş tıkanıyor , toplumun da bu hizmetleri alması sekteye uğruyor.
DSİ nasıl bir bakış açısıyla sorumluluğu Mersin’e vermiyor bilmiyoruz. Ama hem sorumluluk vermiyorsun , Hem de vatandaşa açık olan mesire alanında sorumluluğunu yerine getirmiyorsun. Oh ne güzel dünya.
Bence bu iş tamamen siyasi. Vahap Seçer’in Gençlik Merkezi ve Doğa Parkında yaptığı yenilikler siyasilerin gözünü korkutmuş olabilir. Bu yüzden DSİ mesire alanında sorumluluk verirse Vahap Seçer burayı cennet yapar, dolayısı ile bu hizmette sandıkta CHP’ye yansır diye çekiniyor olabilir.
Yoksa her yerden eleştiri alan baraj bölgesi , ne diye atıl bırakılır ?
Yukarıdan talimat verilmiş midir ? Buna yorumu vatandaşlar yapsın.
Gazetemizin sosyal medya hesabına gelen ve saatlerce karşı cevapla süren konuşmada da aynı anlattığım şeyleri söyledim. Vatandaş DSİ izin vermiyorsa Belediye el altından yapsın diyor.
Israrla , vergi ödüyoruz belediye elbette hizmet verecek diyor.
Ya tamam doğru, ancak sorumluluk alanında bu hizmetleri alabilirsin diyorum. Adam ısrarla kabul etmiyor.
Sonra bir örnek anlatıyorum….
”Bak dostum, diyelim ki kentin bir yerinde bir cinayet işlendi. Ve Maktul yakınınız ,yerde yatıyor. Aradan 3 saat geçmiş ve Polis bölgede savcıyı bekliyor. Cenaze ekipleri de orada, ancak henüz Savcı olay yerine gelip kaldırın demediği için, Cenaze ekibi maktulü yerinden kaldıramıyor. Cenazenin sahipleri de Belediye cenaze ekibi ve polislere bağırıyor çağırıyor, cenazemizi verin diyor. Polis ve cenaze ekibi aynı dille savcı gelmeden bunu yapamayız diyor. Hatta ekliyorlar Kanun böyle emrediyor, sorumluluklarımız farklı diyor. ”
Savcı geliyor , olay yeri ile birlikte son teftişleri yapıyor ve cenazeyi ya adli tıpa yada morga kaldırılma talimatı veriyor.
Adam buna da karşı çıkıyor ve diyor ki ”’ Olur mu kardeşim cenaze yerde kalır mı ? Savcı neden bekleniyor. Ben cenazemi alır giderim ” diyor.
Tamam haklısınız diyerek , hayırlı günler deyip konuşmayı gece 04.27’de sonlandırıyorum.
Buradan DSİ yetkililerine sesleniyorum. Lütfen sorumluluğu bir an önce Mersin Büyükşehir’e verin. Vatandaş anlam karmaşası yaşıyor. Biz bunalıma giriyoruz.
***
Gelelim Tarsus Belediyesi’ne…
Ali Boltaç bir haftadır belediye de yok. Ne değişti bu süreçte ?
Zaten hizmet yoktu, ama personelin üzerinde ki baskı 1 hafta da olsa hafifledi.
Boltaç yurt dışındayken , beklemediği bazı gelişmeler yaşandı.
Belediye’yi denetleyen ve eski döneme takılan Mülkiye müfettişi görevden alındı. Yerine Konya’dan yeni bir görevlendirme yapıldı. Aldığımız bilgiye göre tam yetkiyle görev verilen müfettiş sadece Bozdoğan dönemiyle ilgili değil, Boltaç’ın yeni dönemine dair de usulsüzlükler var mı diye kontrol edecek. Bu adım büyük yankı uyandırabilir.
Yine geçtiğimiz ay meclis üyelerinin seçilmesiyle kurulan DENETİM KOMİSYONU bazı müdürlüklerin incelemesinde bulunmuşlar.
Bulgulara bakıldığında CHP’li meclis üyesinin yine kendi meclis üyelerine anlattığına göre işler oldukça vahim.
Park ve Bahçelerde alınan fidan, Basın yayında canlı yayın bedelleri, Kadın Aile Müdürlüğü’nde sığınma evinde kalan kadınlara belediye yemek vermesine rağmen, ekstra alım yapılması, Makine İkmal üzerinden alınan dış bakım hizmetleri, Yine Basın Müdürlüğü’ne ait matbaa üzerinden alınan malzemeler doğrudan teminle hep aynı kişilere verilmiş. Bunlara market alışverişleri , elektronik alışverişi de eklenebilir. Bu faturalar uzar gider. Emsali çok çünkü.
Geçen hafta dedik ya , GEL GAZETECİ. İşte aynı arkadaşlar , yine vermiş verecekleri kadar.
Kadın Aile Müdürlüğü ile ilgili eski döneme ilişkin , giden müfettiş bir manavdan alınan malzemeleri sormuş, iddiaya göre daha sonra Belediye Başkanı ricasıyla bu konu kapatılmış.
İlginç işleri ilginç şekilde öğreniyoruz.
Yeni gelecek olan müfettiş bu konuları araştırmaya oldukça azimli gibi.
Bakın işte bu da müfettişin sorumluluğu.
Konuları bilmeden, kahraman olmak isteyen cahiller burada da ortaya çıkacak.
Yapılan haberlerimize belediye çalışanları yorum yapacak, sahte hesaplardan iftiralar atacak.
Kahramanlık dedik ya…
İşte bunlar olay yerine gelen meraklı tipler. Ancak hırsızda çalanda en yakınında ki isimler.
Bakınca Sorumluluk farklı..
***
Son olarak geçen hafta Tarsus Belediyesi Temizlik ekibi Akşemsettin Mahallesinden bir kamyon moloz kaldırdı. Muhtarın ricası üzerine alınan molozlara fiş kesilmemiş. Tamamen ricayla belediye kamyonu, işçisi, kepçesi muhtarın ricasıyla çalışmış. Biz bunu haber yapınca ev sahibi bizi tehdit edip, kaldır haberi diyor. Hatta seni Oda Başkanlarına şikayet edip sana karşı haber yaptırma güçlerini kullanacağım diyor.
Cihan Kezer’de çok korktu. Hadi bana karşı haber yaptıracak ve bana kızacak Oda başkanları bir adım öne gelsin. Neremle güleceğimi şaşırdım artık.
Kalın sağlıcakla.
BÖLGESEL
4 gün önceBÖLGESEL
4 gün önceBÖLGESEL
5 gün önceBÖLGESEL
5 gün önceBÖLGESEL
5 gün önceBÖLGESEL
8 gün önceBÖLGESEL
11 gün önce