Ne diyordu Antalya Milletvekili ve Mersin milletvekili adayı eski bakan Lütfi Elvan ?
’’Gençleri kendi istediğimiz gibi şekillendirme çabasından vazgeçmeliyiz. Bizim gençliğimiz sadece tekbir getirince diğer gençlerin bize yaklaşabilmesi hiç mümkün olabilir mi? Bu yüzden gençliğin özgürlüğüne apayrı bir vurgu yapmamız gerekiyor’’
Bu konuda bir gelişmenin olmadığını ve asla olmayacağını Konya’da oynanan Türkiye –İzlanda milli futbol müsabakasında gördük. Aslında Lütfi Elvan’ın unuttuğu ve özeleştiri yapamadığı bir diğer konu da gençlerin hangi koşullarda göreve getirildiklerini araştırmaktır. Bu gençler hangi dergahlardan hangi, ültimatomlarla o beyaz gömleği giymektedir? Bunları da iyi araştırmaları gerekli diye düşünüyorum.
Dergah demişken, Mevlana’nın dergahında boy salıp güneşe koşanların mertliğini Çelebi’ye kadar biliriz ve buna kefiliz.
Ama sonrası için ne desek boş olur. Eğer bunun aksine fikir tutuşturacak bir Ak Partili varsa, ‘’Marko Paşa tesislerinde, lavabo giderlerinde ki kayıp evlatların’’ faillerini araştırın derim.
Evet gençlik önemli ama, tavında dövülmüş,yaşken eğişmiş. Boynu kalınlaşmamış adam gibi adamların yetişeceği gençlik ancak buna işaret olabilir.
***
Yalan kültür sanatın içinde barınmamalıdır.
Geçen hafta yaptığımız bir haberde ‘’Kültür Merkezinde bu afişlerin ne işi var’’ diye çıkıştığımızda, kamu oyu tepkisini resmen ortaya koymuştuk. Kültür Merkezi önüne asılan afişlerin üzerinde tarih yazmamasını ve bu afişlerin yanlış anlaşılmasının haklı bulunduğuna kanaat getiren etkinlik sahibi dernek üyeleri bizim haberimizi yalanmadıklarını Abdulhakim Kurt kardeşimiz ile görüştüğümüzde ortaya çıkardık.. Evet onlarda afişlere tarih yazılmış olsaydı bu sıkıntı olmaz ve yanlış anlaşılmaya gidilmezdi dedi. Konuştuktan sonra her şeyin bu kadar basit çözüleceğini bir kez daha gördük.
Adını yazdığımız gazeteci arkadaşımın adını kullanarak beni arayan, ve benim yalan haber yaptığımı kabul ettiğimi yüzüme ifade eden Kültür Merkezi müdürüne defalarca sormama rağmen lafları linç ederek değiştirmesi ve yalanı yalamış yutmuş gibi kullanması garibime geldi. Etkinlik ve haber ile ilgili Bizi hiçbir kişinin aramadığını ifade etmeme rağmen kendince konudan ve olaydan sıyrılma durumuna düşmesi, ve benimle telefonda konuşurken yanında kim var ise, bu haberi CHP’lilerin yaptırdığını söylemesi zaten başlı başına bir ahlaksızlıktır. Bana böyle bir haberi neden CHP yaptırsın? Böyle ucuz siyasete Cumhuriyeti kurmuş bir parti neden alet olsun ? Sayın müdire hanım işin içine siyaseti çekerek, bu şekilde nasıl bir kazanım elde etmeyi düşünmüştür.
Benden size tavsiye bulunduğunuz vekil müdürlük makamının arşivine bir göz atınız, geçmişte kaç turne tiyatrosu, kaç konser, kaç uluslar arası sempozyum, kaç seminer,kaç sergi açılmış bakın.. Ve şimdi sizin zamanınızla bir kıyaslayın. Daha sonra bağlı bulunduğunuz sendikanın sizi tutmasından sıyrılıp, ben burada gerçekten başarılı mıyım diye düşünün. İnanın bu yazıları size yazmayı asla istemezdim, üstelik saygı duyduğum ve çok sevdiğim eşinizin hatırını bile kırdım.. Ondan öncelikle özür diliyorum, ama Allah’ın hakkının üç olduğunu da ifade ediyorum.
Kişisel sıkıntınız kiminle olursa olsun, ama o makamın ne kadar önemli olduğunu unutmamanızı ve yalana asla başvurmamanızı tavsiye ediyorum. Eski kaymakam ile olan siyasi dayatmalı bağınızı belki bu kaymakam ile de sürdürebilirsiniz ama,bu kentin sanat alma hakkını gasp etmenize biz izin vermeyiz. Kendinizce bizi koca bir örgütün kucağına atmaya gayret ettiniz, aradan sıyrılmak istediniz ama sizin beyninizin almadığı noktaları hesap edemediniz.Kimsenin ekmeği ile işim yok, olamazda.. Ama sizden 10 yıl önce kütüphane memurluğunuzdan tanıdığınız kardeşiniz olarak ricam Tarsus’un sanatına kültürüne sahip çıkacak işler yapınız.. Bırakın siyaseti ve yalanı başkası konuşsun,yapsın.
Sanatsal olarak neye ihtiyacınız varsa her daim de yanınızda olduğumuzu belirtir saygılar sunarım.
GENEL
11 gün önceBÖLGESEL
16 gün önceBÖLGESEL
16 gün önceBÖLGESEL
17 gün önceBÖLGESEL
17 gün önceBÖLGESEL
17 gün önceBÖLGESEL
17 gün önce