Mersin’de Cumhuriyet Halk Partisi hem yerel hemde genel iktidarın siyasi hamleleri ve çalışmalarına yeteri kadar muhalif olamıyor.
Suni ve kısır döngü içerisinde ”Oda veya Bina Siyaseti” yaparak günü geçirmeye yönelik bir takım ses çıkarma yöntemiyle algı yaratılmaya çalışılıyor.
Özel günler veya iktidarın yaptığı bazı hamlelere karşı Türkiye siyasetinin yarattığı toplumsal tepkiler dışında sokaklarda varlık gösterme girişimi ne yazık ki yok..
Örneğin Chp bana göre AKKUYU NÜKLEER SANTRAL mücadelesinde de sınıfta kaldı. Bir tek Aytuğ Atıcı’nın mücadelesi ve örgütlerden Bağımsız şekilde partisine gönül veren Kadınlar dışında konuya eğilim gösteren görmedim. Eğer bu işin altını kazıyan biri olsaydı her ilçede kapı kapı Akkuyu imzası toplanırdı, anketle olacak iş değil bu.
Ama şunu gördüm, Meclis toplantısının yapıldığı salonun uzağında bir basın açıklaması yapıldı, yerel ve bir kaç ulusal medyada haberlere çıkıldı. Bu bir başarıysa bizde alkışlıyoruz.
Ne yazık ki Mersin’de genç siyaseti çok gerilerde sürüyor. Mersinli bir genel başkanın olduğu CHP’de ne yazık ki üst yönetim gençleri bir arada tutamıyor ve Emre Yılmaz’ın en çok besleneceği memleketinde de gençlik siyaseti üretilemiyor.
Daha dün hangi koşullarda olursa olsun, hangi fikir ayrılığına sahip olursa olsun bir Gençlik Kolu başkanını partiden birileri istedi diye ihraç etmenin de doğru olmadığını düşünüyorum.
Onu kırdın bunu kırdın, kim sokakta çalışacak ? Kim afiş asacak ?
Mersin genelinde yedekleri dahil 500’e yakın ana kademe yönetici varken bu işleri hangisine yaptırabiliyorsunuz ?
Hiç birine yaptıramazsınız!
O yüzden gençlerle konuşun, sorunları dinleyin, sonra baktınız sizi anarşik baskı altına almış zaten o genç artık yerinin CHP olmadığını anlayarak siz ihraç etmeden gider kendisine başla bir yer bulur.
Siz ötekileştirilmiş anlayışa hayır diyorsunuz ama, kendi gencinizi kişisel çıkarlarınıza yakın görmediğiniz için ötekileştirmeden geri durmuyorsunuz.
Her gün gençlik evi açmayla da siyaset yürümez..
***
Vahap Seçer Mersin Büyükşehir Belediye başkanlığı için çalışmalara başladı, aday adayı değil, adayım diyerek nabız yoklamayı seven bir siyasetçidir sayın Seçer. Denge siyasetini de iş adamlığı ile harmanlayan bir siyasetçinin neler yapacağını yakında göreceğiz,Genel merkez aday yapmasa da şu an CHP’nin sahada gezen çalışan tabanın sorunlarını dinleyen tek siyasetçi konumunda..
Konum derken vizyonu ve görüntüsü ile oturduğu makamı dolduran Abdullah Özyiğit’in de alttan alta Mersin Büyükşehir Belediye Başkanlığı için adaylık düşüncesinin olduğunu ve hatta yönetiminde , kendine yakın olarak gördüğü kişiler ile yol haritası çizmeye çalıştığını öğrendik.
Bu hamlenin CHP’nin taban mantığına ne kadar uyacağı ise şu anda çok belirgin duran bir şey değil, ama yılbaşı sonrası taşlar oynamaya başlayınca tepkileri önce sosyal medyada açılacak sahte hesaplardan göreceğiz.
Ama bence en doğrusu Sayın Abdullah Özyiğit’in böyle bağımsız siyasi çalışmalara girmemesi olacaktır. Nitekim delegenin de kendisine bakışı değişecektir.
Bu Chp’de siyaset yaparken böyle yol izleyen herkesin kaderi.
Ayrıca İl başkanlığınca yapılan yemekte İl Binası için toplanan paraların ne olduğunu da, taban tarafından sorulmaya başlandı. Umarım bu para muhabbeti birilerine zarar vermez. Gerçekten paralar ne oldu diye bir açıklama beklediğimiz de iletiyorum.
***
İlçe yöneticilerinin de kişisel siyaset algısı peşinde koştuğunu görüyorum.Atla,eşekle,gevşekle siyaset yapmak iş değil, çirkinliktir. Bu çirkinlikte CHP’ye yakışmıyor. Ya aklınızı başınıza devşirin, yada bulunduğunuz vasfı terk edin.
Saygılarımla..
BÖLGESEL
1 gün önceBÖLGESEL
1 gün önceBÖLGESEL
21 gün önceGENEL
20 Mayıs 2025BÖLGESEL
20 Mayıs 2025BÖLGESEL
20 Mayıs 2025BÖLGESEL
20 Mayıs 2025