CHP GENÇLİK KOLLARI BAŞKANI K.CİHAN KEZER , BAŞBAKAN R.TAYYİP ERDOĞAN’IN SÖYLEDİĞİ BAZI KONULARA SERT ÇIKARAK AĞIR ELEŞTİRDİ.
K.Cihan Kezer yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı
…
Bir siyasi parti lideri ve Hükümet temsilcisi , en önemlisi Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanlığı koltuğunda oturan zatı muhterem R.Tayyip Erdoğan partisinin il başkanları toplantısında yaptığı konuşmayı büyük bir infial duygusu içinde takip ettim.
Gün geçtikçe derinleşen ve sonucunun her ne olacağını bilmediğimiz sosyal yıkımın eşiğinde olan ülkemiz , ayakları üzerinde dış borçlar ve ekonomik daralmanın içinde debelenirken, Sayın Başbakan ayrışmanın büyük bir sıkıntısını kendi partisinden kaynaklandığını açıkça beyan etmiş oldu.
Cumhuriyet, kurulurken bağımsızlık duygusu içinde olan ve bu topraklarda nefes alan her milletten ve ırktan insanlar ile bir mücadele ortaya koyularak kazanılmış bir davadır, bir kimliktir. Bugün ülkemizde ötekileşmeyi kabul etmeyen ve sadece Atatürk aşkı ve Cumhuriyet birlikteliği dolayısı ile sesini çıkarmayan etnik gruplar bu Cumhuriyet Bayrağı altında birlik olmaktan asla vazgeçmemiştir.
Ayrışmayı reddeden insanların çoğu Cumhuriyet Döneminde çok partili sistemi savunarak ulu önder ATATÜRK’e güç vermiş ve desteklemiştir. Onun sonucunda ise bugün çoklu demokrasi ortaya çıkmış bağnaz sığ fikirli ayrışmacı siyasetçiler mecliste kendilerine yer bulmuştur. Ve sayın Başbakan’da bu sığ zihniyetlerin temsil hakkını elinde bulundurmaktadır.
Cumhuriyet’in kurulduğu günlerde ve CHP’nin çok partili sistemde yönetim hakkı olduğu yıllarda , Cumhura ve Cumhuriyete verilen hizmetin esemesini anlatmaya kalkışmak ve eleştirmek sayın Başbakan’ın kendi zayıflığıdır.
Zira Başbakanın bugün ifade ettiği ‘’ Zira bu millet uzaydan gelmemiş, burada doğmuş, bu Cumhuriyeti de bu millet kurmuştur.” Lafları , içinde yaşattığı zihniyet ile örtüşmemektedir. O günün şartlarında bu ülkeye hizmet etmiş büyük devlet adamlarını aşağılamak , gün gelecek siyasetin kendi karanlık kitaplarına gömülmenize neden olacaktır.
Bizler bu vatanın bağımsızlık mücadelesi içinde olan ve daha sonra yönetim kadrolarında yer alan bütün şahsiyetlerinin değerini biliyor , 90 yıldır anıyor ve kıvanç duyuyoruz.! Orta doğu ülkelerinde var olan seçme seçilme kıstasını yaşatmayarak çok partili sürece girildiği içinde ; Sayın Erdoğan aynı bu ülkenin Cumhuriyeti kurmuş insanlarına teşekkür etmek zorunda, ve mecburiyetindedir.
Bu ülkeyi yan gelip yatma dergahına benzeten sayın Başbakan; kendi hükümet dönemlerinde yaşattığı ve bu ülkeye kara bir lekeye iten kayırmacı zihniyeti , yani Yandaşlığı ortaya çıkardıkları içinde utanmalıdırlar. Çocuklarının askere gitmediği , ve bu gelişen dünyada finans zenginleri arasında olmalarına sebebiyet verdiği içinde sessiz kalmalı ve ülkenin yan gelip yatma Cumhuriyeti olmadığını, Ulu Önder Mustafa Kemal ve Aziz şehitlerinin kanları ile kurduğu bu devlete ,açıkça saldıran söylemlerini kınıyorum.
Bugün yapılan konuşmanın kara bir konuşma olduğunu ve Cumhuriyet Halk Partisi düşmanlığı içerdiğini, söylenen ifadeler netleştirmektedir. Bugün ODTÜ’de olan olaylarda AKP belediyesinin haksız çalışmaları karşısında duran , göğüs geren Hüseyin Aygün ve diğer milletvekillerimizi ağır bir itham ile karşı karşıya bırakan sayın Başbakan, Orta Doğuda savaş çığırtkanlığı yaparak yanan ateşe odun atan , katliamların finansal taşeronu Dış İşleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’na gösterdiği teveccüh gözden kaçmamaktadır.
Bizler sosyal birlikteliğin halkın partisi olarak; Cumhuriyet devrimlerinden asla geri durmadık , savunmaktan asla vazgeçmedik. Türbanı eşit yurttaşlık hakkı olarak gören ve siyasallaştırarak toplum önüne iten bir Başbakan’ın aslında Avrupa Lobileri ve ABD –İSRAİL sözleriyle hareket etmesinin , yakın zamanda halkın iktidarında YÜCE DİVAN’da söyleyeceği açıklayıcı daha çok fazla ihanet var, ve o yargılama günü yakındır.
Sayın Başbakan 30 martta yerel seçimlerde halk takdiri olacağını ve muhalefeti sandığa gömeceğini ifade etmektedir. Hangi güce dayanmaktadır soruyorum ?
1- Demokratikleşme Paketlerinden çıkacak uzlaşmaya mı
2- Suriye’li muhalif ve göçmenlere tanınan seçme seçilme hakkına mı ?
AKP hükümetinin yıllardır ezik kaldığı SAHİL kesimlerine SURİYE’li insanları yerleştirerek yaşam hakkı sağlaması ve el altından seçmen yapılmasının amacıda Başbakan’ın söylediği sözlerin altında yer almaktadır.
Unutulmamalıdır ki , Kubilayları , ülkenin aydınlarını yakarak yok ederek Bugünün TÜRKİYE’si ni karanlığa itmeye sebep olmuş insanlar seçme seçilme hakkını yine Türkiye Cumhuriyetinde özgür şekilde elde etmişlerdir. Ve bu zihniyet tarafından yok edilen o insanlar bu ülkede asla yan gelip yatmamış , ilerici bir demokrasi için mücadele etmiş, ve karanlık güçler zihniyet yoksunu insanlar tarafından ateşe verilmiştir. Bu ülkede yol yapmaktan , bina dikmekten ,vergi almaktan daha önemli işler vardır. Bunun açık adı BİRLİKTE YAŞAMAKTIR. Ve birlikte yaşamak TÜRKİYE CUMHURİYETİ adı altında sağlanmıştır.
Cumhuriyet Halk Partisi kurulduğu günden bu zaman kadar Cumhuriyeti 50 yıl Birleşik İslam örgütlenmeleri ve ortanın sağında olan kişilerde 40 yıla yakın yönetme başarısı göstermiştir. Yani bütün bir partinin neler yaptığı açıkça ortadadır.
Sayın Başbakanın halkı ve kendi seçmenini kandırmasına gerek yoktur, sayısal seçmen üstünlüğünün ESAD tarafında olduğu açıkça bilinen SURİYE’den de elini ayağını bir an önce çekerek demokrasi ile yönetilen ülkelere karışma siyasetine son vermelidir.
Bu ülkeyi biz 100 aşkın etnik köken ve dine mensup vatandaşlarımız ile aynı nefesi alıyor VE BU CUMHURİYETİ YAN GELİP YATMADAN, KORUMAYA VE YÜKSELTMEYE AND İÇİYORUZ.
DÜNYA
11 saat önceBÖLGESEL
11 saat önceBÖLGESEL
7 gün önceBÖLGESEL
7 gün önceBÖLGESEL
8 gün önceBÖLGESEL
8 gün önceBÖLGESEL
8 gün önce