Cumhuriyet Hükumetinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı olan İzmir doğumlu Hakan Tartan Hürriyet Gazetesi Ege Bölge Sorumlusuyken Ankara’dan gelen kararla aday adayı değil direk CHP’nin Konak Belediye Başkan adayı oldu.
Prensipleri olan yazan,okuyan ve projelerini muhakkak hayata sokan bir adam olarak tanıdım kendisini. 1999’da 38 yaşında Bakan,2009 yılında ise 48 yaşında belediye başkanı oldu. Çalışacağı ekibin de kendisi gibi profesyonel olmasını isteyen ve buna özen gösteren Tartan ile bizde adaylığı süresince 6 ay kadar süre çalıştık. Ondan öncede Bakanlık döneminde DSP Gençlik Kollarında görev yaparken yakın çalışma şansım olmuştu.
CHP’den adaylık döneminde ekibinde beyin takımının başını Atilla Hoca adında bir profesör çekiyordu. Atilla hoca matematik dehasıyla öne çıkan , Ege Üniversitesinde görev yapan biriydi. Erguvaniler adından (Tayfun Er) kod adı ile bir kitabı da yayınlanmış. Devletin derin ilişkileri ile ünlü cenahın bağını gözler önüne sermişti. Bende kendisi ile samimi oluşum sayesinde gidilmesi gereken çoğu özel toplantıya birlikte giderdim. Birgün Çalışma ve Sosyal açıdan Konak İlçesinin portesinin çıkarılmasını isteyen Hakan Tartan bizi İzmir İl SGK’ya yönlendirerek kendi bakanlığı döneminde yakından tanıdığı Zafer beye gitmemizi istedi. Çıktık sıkışık Basmane caddelerinden geçerek Sgk İl Binasına girdik. 3.Katta bulunan müdürlük makamına girince , Atilla Hoca ile Zafer bey sarılıp hasret giderdiler. Bende merhaba diyerek tanıştım. Çay söylendi,çaylar gelince Zafer bey cebinden parasını çıkarıp peşin verdi. Çaycıya da az fırça atarak gönderdi,kendi kendime neden adama fırça attı diye düşündüm.
Daha sonra onları dinlemeye başladık oradan buradan konuşup durdular. Attilla Hoca söze girip Eeee Zafer ağabeyim yine gelmişsin dedi..
-Zafer hoca cevap verdi: 18 oldu Atilla’cım. Onlar gönderiyor biz geri geliyoruz. Emeklilik yaşımda geldi ama ( çalışanları göstererek) bunlara inat 10 yıl daha buradayım cevabı verdi.
Sohbet derinleşince en son dayanamayıp neden 18 oldu diye soru sordum. Atilla hoca bana dönerek ” Cihan’cım Zafer ağabeyim buranın müdürü 18 defa adamı sürdüler, o davasını kazanıp buraya geri geldi” dedi.
Bende bu duruma kızarak madem geri gönderiyorlar neden alıyor görevden diye sert bir soru sordum. Kızmıştım da biraz..
Burada çarka uymazsan ayağını çabuk kaydırırlar güzel kardeşim dedi bu sefer Zafer bey. Çaycıya da ondan kızgınım diye ekleyip şöyle devam etti. ”Sağında camlı bölgede oturan kadın müdür vekilim, merdivenin eşiğine çöken de buranın odacısı, çaycıda bu işin bir kolu. Aşağıdan yukarıya kadar rantı , dönen dolapları birlikte çevirirler. Buraya rüşvet çaycıyla girer odacı ile dağılır. Bende buna izin vermediğim için yukarıdaki hırsızlar yüzünden sürekli göç ediliyorum. Sen Tarsusluyum demiştin değil mi ? Orada da bir Ethem Sarı vardı, Mem Müdürü oda benim devrem sayılır artık. İdare mahkemelerinde karşılıklı emsallerimiz oldu artık. Tanışmasak ta her yerde birlikteyiz”dedi.
O an çaycıdan, odacıya,odacıdan müdür vekiline kadar kinlenmiştim. Devletin kurumunu bu denli rahat kullanan hırsızlara kimse neden bir şey diyemiyordu.. 15 dakika sonra filan kalkıp merdivenlerden aşağıya doğru inerken çaycının bir vatandaş ile görüştüğünü gördüm. Dayanamadım ”Rüşvetin bedelini mi konuşuyorsun çaycı diye bağırdım” araca doğru yöneldim. Seçime 1 ay kala Zafer bey seçim koordinasyon merkezine geldi, Atilla’cım Kocaeli’ne gidip geleceğim diyerek vedalaştılar. Adamı tekrar sürmüşlerdi. Seçimlerin ardından kendisine Hakan Tartan gel idarenin başına geç dedi. Adam sağda da olsa, solda da olsa rüşvet döner diyerek teklifi reddetti. Öğrendiğim kadarı ile 22 sürgün sonrasında Zafer bey emekli olmuş.
Zafer beyin her zaman aklımda kalan sözü ”Buraya rüşvet çaycıyla girer odacı ile dağılır. ” Bugün duyduklarım yüzünden yine kulağıma çınladı. Bu sefer adres İzmir değil, Tarsus! Gerçekten Rüşvetin sağcısı solcusu olmazmış bugün bir kez daha anladım.
News
