15 Temmuz sürecinden sonra Tarsus gündemi gün geçtikçe hareketlenmeye başladı. Görevinden el çektirilenler, göz altına alınıp tutuklananlar.İtirafçı olup tutuklananlar..

Gündem oldukça karışık durumda, haliyle bu karışıklık vatandaşında gerilmesine sebep oluyor. Özellikle bu Fetö yapılanmasının yanından bile geçenler korku içerisine düşmüş durumdalar. Herkes kendince haklı olduğunu açıklıyor,konuşuyor. Ama burada kimin haklı olup olmadığına devletin Savcısı ve Hakimi karar verdiğini de unutmamaları lazım..

Kimin suçu var yada yok ise zaten kanunlar önünde gerçekler ortaya çıkar. Bu kadar korkulacak ve sıkıntıya girecek bir durum olduğunu görmüyorum.

15 Temmuz sonrasında özellikle devlet dairelerinde çalışmaların hızlandığı ve bürokrasinin hiçbir şeyi gözden kaçırmadığını görüyorum. Bundan öncesinde de bu böyle olmamalı mıydı ?
Fetö soruşturması kapsamında itirafçı olan kişilerin kandırıldıklarını veya okulda okumak zorunda oldukları için bu yapıya dahil olduklarını ifade ettiklerini bir çok hukuk adamından duyuyoruz. Hatta bu konuda bir avukat , Sosyal medyada paylaşmış olduğum durumun altına da buna benzer bir yorum yapmıştı.
Yani ekmek parası için bunca adam Fetö yapılanmasına kanalize oluyor,sonra ben suçsuzum diyor.. Peki madalyon terse dönmüş olsaydı ve 15 temmuz’da hain darbe başarılı olmuş olsaydı ne olacaktı? Bu suçsuzum diyenler , kamu yaşamında nasıl hak ve makamlar elde edecekti?

***

Bir tane gazeteci arkadaş sosyal medya hesabı üzerinden yazdığımız bazı belgeli sözlere kendi kişisel sayfasından atıfta bulunmuş , bizi yeni yetme olarak adlandırmış.. Af edersiniz ama Kıçımla Güldüm! Yetme görmek istiyorsan aynaya bakacaksın kardeşim.. Kimlere yettiğini göreceksin! Faturasız yaptığın işlerin banka cirolarına nelere yettiğine bakacaksın..

Bizim yettiğimiz yerlere senin aklın ermez. 5 Yılda belki 30 triyon paramız olmadı ama, yaptığımız haberlerle renkli sayfaları olanları 10’a katladık.

Şimdi sen kendi gazeteni bir teraziye koy,birde bizim gazeteyi bak bakalım kim daha çok ağır basıyor? Varlığını bile sahte imzaya borçlu olduğuna dair iddialar geliyor kulağımıza. Senin olmayan gazeteyi bile üzerine sahte imzayla aldığını konuşuyor kamu oyu.! Bunu da mı biz çıkardık kardeşim… Yanında çalıştırdığın ve maaşını vermediğin emekçileri de mi biz çıkardık ?

Bize kendince savaş açarken elindeki kağıda bakacaksın, sonra bize oradan caka atacaksın. Biz kumardan anlamayız ama, her elimizi açıktan oynarız.

Bana ne senin ne kadar malın mülkün varsa var.. Eğer bir pisliğe bulaşmış san da gider yargı önünde aklanırsın..Savcı’da hakim’de Adliyede. Benim ne seninle kişisel husumetim var, nede senden çıkarım.. Bana şimdiye kadar iş yaptıysan parasını fazlasıyla almışsındır!

Üstelik faturasız!

Şimdi başkalarının kayığına binme meni tavsiye ediyorum. Benle sorunun varsa adımı açık açık oraya yazarsın. Böyle benim dışımda vatandaşları ziyaret ederek beni kendince sorgulamazsın..
Kapımıza geldin de biz mi çay kahve koymadık önüne! Yine tekrar ediyorum, paran varsa kendine, cezan varsa kendine.

Başkalarının kayığına binip, beni kendine rakip belleme..
Ben senin hakkında haber yapsaydım şimdiye kadar sokağa çıkacak yüzün kalmazdı piyasada..

Beni bağlamayan konulara ben karışmam..

Yoksa o kadar dedi kodu buradan FETÖ’ye oradan Cezavine yol olur..
Buda benim işim değil…