Tarsus Gazeteciler Cemiyetinin, Tarsus’un sorunlarına kamuoyu hassasiyeti ile yaklaşıp çözüm üretme çabaları aralıksız sürüyor. Bu bağlamda ziyaret ettiğimiz Mersin Valisi Sayın Özdemir Çakacak, sorunlara bire bir ilgi alaka göstererek sadece Mersin Merkezin değil, Tüm Mersin’in Valisi olduğunu bizlere gösterdi.
Pis Koku, Üniversite, Barajın Güvenlik sorunu, Hastanenin ihale süreci, Kültür Merkezi bakım ve onarım hakkında çok fazla gündem konusu da masaya yatırıldı.
Mersin Valisi Çakacak’ın görüşme süresince anlatılan ciddi konuları direk yardımcıları ile istişare etmesi de , ayrı bir Devlet yöneticiliğine sığar cinstendi. Kısaca işim hizmet diyen bir Valiye sahip olduğumuzu bir kez daha görmüş olduk.
Görüşme sırasında devletin şevkatinden ve sorunlara ne kadar manevi yaklaştığından konu açan Vali Çakacak’ın anlattığı gerçek olaydan oldukça etkilendik , duygulandık ve sonra iyi ki Devletimizde böyle temiz yöneticiler var dedik.
Hikayenin kahramanı küçük bir kız çocuğu, adı eskilerden kalan bir anı gibi HAFİZE.
Aslında hikayede HAFİZE’nin sözlük anlamı gibiydi.
Koruyan, Saklayan ,Esirgeyen..
Peki Neydi bu Hikaye?
‘‘ Mersin Valisi Özdemir Çakacak’ın Kırşehir Valisi olduğu dönemlerde , Kırşehir’de resmi bir törene katılmak üzere İlk Öğretim okulunu ziyaret eder.
Vali bey , Mersin’de olduğu gibi orada da çocuklar ile yakından ilgilenmeye özen gösterir ve zamanının büyük kısmını onlarla sohbet ederek geçirir..
Yanına yaklaştığı bir kızın mahcup bakışlarını şefkatiyle kaldıran Vali Çakacak kıza seslenir
– Merhaba Adın ne senin bakayım ?
-Hafize efendim
– Hafize kaçıncı sınıfa gidiyorsun ?
-4.sınıfa gidiyorum efendim.
-Peki büyüyünce ne olmak istiyorsun?
– Hakim olmak istiyorum!
– Neden hakim olmak istiyorsun kızım?
Hafize boynunu bükü susar. Aradan bir kaç ay geçer ve valinin eline bir mektup ulaşır.
Okulda mektup nasıl yazılır diye öğrenen HAFİZE yazmıştır mektubu.
Vali mektubu açar, okumaya başlar..
– Vali Amca merhaba nasılsınız ? Geçen gün okulumuza geldiğinizde neden Hakim olmak istiyorsun kızım dediğinde ben susmuştum. özür dilerim ama çok utanmıştım. Efendim ben Hakim olmak istiyorum çünkü annem ve babam ayrı hem onları barıştırmak hemde , ayrılanları tekrar bir araya getirmek istiyorum’’
Mektuptan sonra Vali ile Hafize çok iyi bir bağ kurarlar, hatta Vali bir Yılbaşı gecesi pastasını alarak Hafize’yi ziyaret ederek ona devletin şefkatini gösterir. Ve o yılbaşını şaşalı kutlamak yerine Hafize ile sade bir şekilde geçirir.
Aradan yıllar geçer Valinin görev yeri değişir , başka illerde görev yapar. Derken Mersin’e tayini çıkar.
Ama vali maneviyatını esirgemeden Hafize’yi önce Allah’a sonra devletin şefkatine emanet eder ve küçük Hafize anılarla Kırşehir’de kalır.
Mersin sıcağında iş gücünü ortaya koymak için Anamur’dan Yenice’ye kadar çalışan Vali bir gün makamında otururken telefonu çalar, arayan sekreteridir.
– Efendim, küçük bir kız telefonda sizinle görüşmek istiyor. Müsait olmadığınızı söylesem de , ”Vali amcam beni tanıyor, bir hatırını soracağım diyor”
– Adı neymiş küçük kızın ?
-Hafize olduğunu söylüyor,efendim.
-Bağlayın Hafize’yi
Karşısında son derece heyecanlı birini bulan Vali, mutlu şekilde hal hatır sormaya başlar..
Küçük kız hemen konuya girer.
– Efendim şu an Mersinde Akkum’da Devletin gençler için açtığı kamptayım. Sağ olsun Kırşehir Valimiz bizi buraya proje kapsamında gönderdiler. Geldim bir kaç yerde sizin resminizi gördüm. Burada görev yapıyormuşsunuz , öyle söylediler. Çok mutlu oldum, gurur duydum. Müsaitseniz işinizde yoksa sizi görmeyi çok isterdim. Ama olduğunuz yer buraya uzakmış, Sağlık olsun. Ellerinizden öperim sizi daha fazla meşgul etmeyim.
– Hafize bu telefon senin mi kızım ?
-Yok Vali amca ,benim telefonum yok bir arkadaştan rica ettim aradım.
Telefon kapanır, Vali hemen yardımcılarını çağırır cebinden çıkardığı kredi kartını verir. Hemen gidip bu kartla bir telefon alın, 2-3 kutu çikolata ve meyve suyu alın ve bunları Akkum’da kampta bulunan gençlerimize götürün Hafize’yi de misafirimiz olarak makama getirin der.
Hafize gelir , hasret giderirler ve sonra yine aynı şekilde ayrılırlar. Hafize büyümüştür, ama devlete olan saygısını asla yitirmemiştir.
Peki ya dostlukları ?
Bu yazıların kahramanları ayrı düşer mi ?
BÖLGESEL
2 gün önceBÖLGESEL
2 gün önceBÖLGESEL
2 gün önceGENEL
5 gün önceBÖLGESEL
8 gün önceBÖLGESEL
8 gün önceBÖLGESEL
8 gün önce